Muhafazakâr demokratlık nasıl bazen alelacele edinilmiş, içtenlik ve derinlik kazanmamış, kapsama alanı epey geniş bir vicdan ve demokrasi kültürüyle beslenmemiş
demokratlık oluyorsa, nasıl oradaki
muhafazakârlık vurgusu sık sık
demokratlığın boğazına sarılıyorsa,
muhafazakâr özgürlükçülük de öyle bir şey oluveriyor.
Özgürlükçülük de, kimilerinin kafasında ve yasasında, sadece
muhafazakârlığa özgürlük alanları açabilmenin dozeri haline geliveriyor.
Meclis'te idam isteyebilen milletvekilleri,
Yaşar Kemal adına tahammülsüz belediye başkanı ile;
Başkaları
"türbanlı kızın, kadının hukuku" nu savunabilirken, salt türban hukukuna adanmış ama hem devletin kadim yasakçılığını, hem de yeni
"muhafazakâr" yasak silsilesini savunabilen yandan çarklı bir
özgürlükçülük. Durmadan karikatür davalayan bir başbakanlık, bir cumhurbaşkanlığı, bir yargı anlayışı.
Bu memleketin kaderi şöyle bir şey olabilir: Cumhuriyetçi olmayan cumhuriyetçiler ile demokrat olmayan demokratlar arasında sıkışmak. Tabii, yasalar nasıl değiştirilebiliyorsa, kader de değişebilir!
Yayın tarihi: 25 Ocak 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/25//haber,4C1DEAE2615D4FBBB0168BEB6B374426.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.