İki kardeş aynı kadına tutulursa!..

İşte o küçük, iddiasız, bağımsız sinemaya göz kırpan Amerikan filmlerinden... Aynı zamanda, derin Amerika'nın gerçek ve sempatik yüzüne de göz atan ve o ünlü deyimle 'feel good-kendimizi iyi hissettiren' filmlere de bir örnek. Son yılların giderek yükselen oyuncusu Steve Carell'a ısınmamış olabilirsiniz. Koca bir burnun süslediği yüzünde ve fıldır fıldır bakan gözlerinde zaman zaman bir Jerry Lewis veya Jim Carrey çılgınlığının pırıltıları yanıp sönse de, aslında o çok daha sakin ve dengeli bir oyuncu. Bu kez, dramatik çağrışımları olan bir rolü yüklenmiş: Çok sevdiği karısını birkaç yıl önce yitirmiş ve farklı yaşlardaki üç kız çocuğuna umutsuzca babalık etmeye çalışan, gönül işlerinden elini-eteğini çekmiş bir köşe yazarı. Yılda bir yapılan aile toplantısı için çoluk-çocuk gittiği kentte çok hoş bir genç kadınla tanışıyor: Anne Marie. Ama kısa zamanda Marie'nin hemen öncesinde erkek kardeşiyle de tanıştığı, hatta genç adamın onu aileye tanıştırmak için eve getirdiği ortaya çıkıyor. Carell güldürmekten çok duygulandırmaya yönelik bir oyun verirken, Juliette Binoche yine harika: O olmasa bu film ne olurdu, bilemiyorum. Woody Allen sayesinde çifte Oscar'lı oyuncular arasına giren Dianne Wiest'i izlemek de çok hoş. Sonuç olarak, pek önemli değilse de iyi vakit geçirten ve yer yer sağlam espriler de barındıran sevimli bir film.

ŞAMAR OĞLANI * * *
(Dan in Real Life)/ Yönetmen: Peter Hedges, Senaryo: P. Hedges, Pierce Gardner, Görüntü: Lawrence Sher, Müzik: Sondra Lerche, Oyuncular: Steve Carell, Juliette Binoche, Dane Cook, Allison Pill, Dianne Wiest, John Mahoney/ Touchstone Pictures yapımı.