Ahmet giyime meraklıdır bizi giydirir

- Beyoğlu'nda yaşasaydınız, evinizin nerede olmasını isterdiniz?
- A.M.D: Galata'da. Büyüsü çok farklı.

- Beyoğlu'nda sizi en çok ne rahatsız ediyor?
- A.M.D: En çok Tarlabaşı'na üzülüyorum. İnsanlar mutsuz. Yaşam şartları kötü, en büyük sorunumuz orası. Tarlabaşı sorunu bir şekilde çözülmeden, 'Beyoğlu'nda işleri yoluna koyduk,' dememiz zor olur.

- Mutfakla aranız nasıl?
- A.M.D: Yemek yapmayı bilmem ama alışverişi severim. Evin eksiklerini almak benim için zevktir.

- "Hanım bugün evde ne eksik?" diye sorar mısınız?
- A.M.D: Dolabı açar bakarım, tahammül edemem dolabın boş olmasına. Hemen doldurmak isterim. Evin aksesuarlarına ve eşyalarına karşı da duyarlıyımdır.

- Onları siz mi alıyorsunuz?
- A.M.D: Yani ilgilenirim, hoşuma gider.
- F.D: Alakadar olur, hiçbir şey dikkatinden kaçmaz. Mesela örtüyü değiştiririm, "A, bu örtü yeni mi?" diye hemen sorar. Kapıdan içeri girdiği anda üstümde yeni bir şey varsa "Bunu yeni mi aldın?" der.
- A.M.D: Mesela bir yere giderim, başörtüsünü alırım. Veya ayakkabı, çanta alırım. Çocukların giyimi ile ilgilenirim, onları da uydurmaya çalışırım.
- F.D: Yani çorabımıza kadar her şeye dikkat eder.

- Eşinizi siz mi giydiriyorsunuz, yoksa kendisi mi giyiniyor?
- F.D: O bizi giydiriyor diyelim. Kıyafete, giyime çok düşkündür.
- A.D: Çevremdeki insanları da giydiriyorum. Birine bir şey alıp, onu komple giydirmekten keyif alıyorum.