Kelle mahkûmiyeti

Hiçbir vicdan sahibi Türk, şehidine "kelle" der mi? Peki Tayyip Erdoğan bu kadar vicdansız mı ki, şehitlere "kelle" desin? Besbelli onu yıpratmak için kuruluyor bu düzen.
Kendisini, Öcalan ile mukayese edip, her ikisinin de mağdur olduğunu söyleyen Avustralyalı bir gazeteciye Erdoğan şu cevabı vermişti: "Sayın Öcalan, kelle aldı, ben ise fikir suçlusuyum. Bu mülakat, 14 Ocak 2000'de yayınlandı. Tam da 22 Temmuz öncesinde, şapkadan çıkan tavşan misali, 7 sene önce sarf edilen bu cümleler gündeme getirildi; tırmanan hamaset rüzgarının bir parçası olarak, seçmene sunuldu. Eğer halk, Erdoğan'ın şehide kelle dediğine inansaydı, ona oy verir miydi? Erdoğan, haklı olarak, İstanbul Kartal 2. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından, 3 kuruşluk tazminat cezasına çarptırılmasını içine sindiremediğini söylüyor. Nasıl sindirsin! Seçim öncesi siyasi propagandanın bir parçası olan söylem, birdenbire mahkeme kararı haline geliyor. Adalet terazisinde siyaset mi tartılıyor, dersiniz?