"Ne bana yaradı ne de G.Saray'a"

Galatasaray'dan sürpriz bir şekilde gönderilen Necati Ateş bu konudaki sessizliğini ilk kez bozdu. Yıldız futbolcu Galatasaray'ın bu yanlış tutumunun hem kulübe hem de kendisine zarar verdiğini açıkladı.

Aylık spor dergisi Futbol Extra'ya konuşan Necati, Galatasaray'dan ayrıldıktan sonra hedefine varıp varmadığının sorulmasına, ''Hayır varamadım. Nedeni, "kadro dışı kalma" etiketinin üzerime yapıştırılmasıydı. Avrupa'dan ve Türkiye'den çok iyi teklifler vardı. Galatasaray'dan ayrıldığımda çok iyi bir transfer yapacağıma inanıyordum. İngiltere'den ve Almanya'dan kulüpler hazırdı. Ama kadro dışı kalınca adamların kafalarında soru işaretleri oluştu "Acaba niye kadro dışı kaldı ?" diye. Ve her biri tek tek geri çekildi. Yani Avrupa'ya gitme hayalim tam gerçekleşecekken, kadro dışı kalmam önümü kesti. Kadro dışı kalmadan önce beni kulüpten istemek için gelmeye hazırlanan İngiltere, Almanya ve İspanya'dan beş altı kulüp bir anda benden vazgeçti. Menajerim ve ben ne kadar anlatmaya çalışsak da adamların içine kuşku düştü. Şayet kulüp bana "Seni göndermek istiyoruz" deseydi, üzerime "kadro dışı bırakılmış oyuncu" etiketini yapıştırmasaydı, ben bugün Avrupa'nın çok ünlü bir kulübünde oynuyor olacaktım. Kulüp de benden çok iyi para kazanabilecekti.'' diye cevap verdi.

Necati Ateş'in röportajının ayrıntıları şöyle;

Seni isteyen kulüplerin ismini verebilir misin?

Veririm. Mesela Hertha Berlin ve Middlesbrough ile görüşmelerimizde her şeyi bitirmiştik, sadece benim evet dememi bekliyorlardı. Ben bu olaydan sonra onlara evet dedim ama onlar benden vazgeçtiklerini söyledi. Son olarak Trabzonspor ve Ankaraspor bana teklif yaptı. Ancak ben Ankaraspor'u tercih ettim. Bunun nedeni de çok sevdiğim Mehmet Şen ağabeyimin Ankaraspor'da olmasıydı.

NEDEN GÖNDERİLDİĞİMİ BİLMİYORUM

Geçen sezonki formundan uzak görünüyorsun, bunun sebebi ne?

Kadro dışı kalma olayı beni çok sarstı. Uzun süre bunun etkisi altında kaldım. Çünkü neden kadro dışı bırakıldığımı bilmiyordum. Hâlâ bilmiyorum ve anlayabilmiş değilim. Biz profesyonel topçuyuz, kalkıp hesap sormak bize yakışmaz. Yönetim bana sadece hocanın istemediğini söyledi. Ben de "tamam" dedim.

Peki, G.Saray'a kırgınlığın var mı?

G.Saray'a olan sevgimden zerre kadar kaybetmedim. Kaldı ki ben hâlâ G.Saray'ın futbolcusuyum ve Galatasaraylıyım. Bir gün kulübüme geri döneceğim. Belki devre arasında, belki de sezon sonunda. G.Saray beni istediği sürece ben G.Saray'ın emrindeyim. İstenmezsem o zaman önüme bakarım. 2010 yılına kadar kulübümle sözleşmem var. Bittiğinde de ilk tercihim yine G.Saray'dır.

Peki, futbolda kısa vadeli hedefin ne?

İlk hedefim 100'ler kulübüne girebilmek. Henüz 27 yaşındayım ve 100'ler kulübüne çok yaklaştım. Bu kadar genç yaşta 100 gol geçmek benim için büyük bir başarı olacak.

Geçen sezon kaybedilen şampiyonluğu neye bağlıyorsun?

Geçen sezon ben çok kötü günler geçirdim. Talihsiz bir sakatlık yaşadım ve yaklaşık dört-beş ay oynayamadım. Son iki ay açıldım ve 10 gole ulaştım. Ama yeterli olmadı. Belki de sakatlık dönemim daha az sürseydi F.Bahçe değil, biz şampiyon olabilirdik. Çünkü sakatlanmadan önce çok formdaydım.

GALATASARAY'A HİZMETİM SÜRÜYOR

Peki, G.Saray'dan koptuktan sonra futbolcu arkadaşlarından ve yakın çevrenden nasıl tepkiler aldın?

İlk günden bu yana sürekli takım arkadaşlarımla görüşüyorum; beni arıyorlar. İçlerinden "Keşke sen de burada olsaydın, çok iyi olurdu" diyenler var. Bugün Ankaraspor'da oynuyorum ama hâlâ Galatasaraylıyım. G.Saray'a buradan da hizmetim sürüyor. Mesela G.Saray Sivasspor'la çekişiyor, biz Sivasspor'u yendik. Ve ben de o maçta gol attım. Bir taraftan da G.Saray duygusuyla çıktım çünkü o maça. Benim attığım golle G.Saray'ın rakibi Sivasspor'un elini boş göndermek beni daha mutlu etti. Buradan bile G.Saray'a yararım dokundu açıkçası. G.Saray benim evim ve ben evimi terk etmedim. Sadece bir süreliğine evimin uzağındayım, o kadar.

Bu olay seni G.Saray'dan soğutmadı mı?

Hayır. Asla ben G.Saraylı olmaktan da büyük mutluluk ve onur duyuyorum. Benim kırgınlığım evimden uzaklaştırılmak oldu ama sonrasında bu kırgınlığı da unuttum. Bu kırgınlıkta içimdeki G.Saray sevgisinden oldu. Bugün G.Saray bana ne zaman gel derse ben koşa koşa gitmeye hazırım. Hiç düşünmeden G.Saray'a geri dönerim. Tabi ki Ankaraspor'un rızasını alarak dönerim.

Sana göre G.Saray'ın forvetinde bir eksiklik var mı?

Her zaman G.Saray'ın forveti eksik görünür. Bu mevkide hep ihtiyaç duyulmuştur. Çünkü büyük bir kulüp burası. Bugün Türkiye'nin en iyi forvetine G.Saray sahip. Buna rağmen yine de G.Saray'a bir forvet daha lazım denir. Bu bugün de geçmişte de hep böyleydi.

ANADOLU'YA ADAPTE OLMAK ZOR

Bir büyük takımdan Anadolu'ya dönmek nasıl bir duygu?

Ben Anadolu'dan İstanbul'a geldim, nasıl bir duygu olduğunu biliyorum. Ama İstanbul'da G.Saray gibi bir büyük camiada oynadıktan sonra Anadolu'da bir takıma gitmek çok çok daha zor. Adaptasyonda zorluk çekiyorsunuz.

Peki, ligin sonunu nasıl görüyorsun?

Bugün şampiyonluğun en büyük adayı G.Saray. Sonuç da böyle olacak. Zorlarsa belki F.Bahçe zorlar o kadar. Ama gönül ister ki G.Saray'la Sivasspor çekişsin, sonunda G.Saray şampiyon olsun. G.Saray olmayacaksa da Sivasspor olsun. Benim gibi milyonlarca insanın da bugün Sivasspor'un şampiyon olmasını istediğini düşünüyorum. Anadolu futbolu gelişirse Türk futbolu gelişir. Üç büyükler ne kadar büyürse büyüsün Anadolu futbolu ilerlemedikçe bu genel futbol kalitemize yansımaz.

Adnan Polat'la ayrıldıktan sonra hiç görüşebildin mi?

Hayır. Tüm takım futbolcularıyla ve yöneticilerle görüştüm o olaydan sonra bir tek Adnan Polat ağabeye ulaşamadım. Aradım ama ulaşamadım, denk gelmedi.

Adnan Polat "Ben olduğum sürece Necati bu kulüpten içeri giremez" demiş. Böyle bir söz kulağına geldi mi ?.

Bunu ilk kez sizden duyuyorum. Ben Adnan ağabeyin böyle bir şey söylediğini zannetmiyorum. Doğru mu değil mi bilmiyorum ama böyle bir söz ettiğini zannetmiyorum.

Peki kadro dışı kaldıktan sonra ezeli rakipler Beşiktaş ve F.Bahçe'den teklif aldın mı?

Hayır almadım. Ama ne hikmetse her zaman adım F.Bahçe ile anıldı. Ve bu olay zamanında bana çok rahatsızlık verdi. Hele bir ara "Necati F.Bahçe'ye gidiyor" filan dedikodusu başlayınca ben hemen Bülent Tulun'u aradım ve "Ne kadar G.Saraylı olduğumu göstermek için sözleşmemi üç yıl daha uzatmak istiyorum" dedim. Aslında benim sözleşmem 2007 Ocak'ta bitiyordu. G.Saraylılığımı gösterme adına sözleşmemi 2010'a kadar uzattım. Bülent Tulun ağabeyi aradığımda, "Ağabey, sözleşmem bir yıl sonra, 2007'de bitiyor ama millette bir F.Bahçe dedikodusu alıp başını gidiyor. Sizden sözleşmemi uzatmanızı istiyorum" dedim. O da başkan Özhan Canaydın Bey'i aradı. O da çok mutlu olmuş. Sözleşmemi bitimine bir yıl kala üç yıl daha uzattım. Bu olay bir gün içinde, hatta birkaç saat içinde oldu bitti. Ben G.Saraya böyle bağlıydım, hâlâ da öyleyim. Ben G.Saray'dan bir şekilde ayrılmak isterim, o da sadece Avrupa'ya gitmek için.

Peki, en mutlu dönemin ne zamandı?

Futbol hayatımda en mutlu ve unutulmaz günleri G.Saray'da yaşadım. Yaşadığım şampiyonluk bana mutluluk için yeter. Çünkü çok acılar çektiğimiz yılda gelen bir şampiyonluktu. Benim en mutlu iki günüm var; biri şampiyonluğu F.Bahçe'nin elinden aldığımız gün, diğeri de F.Bahçe'yi kupada 5-1 yenerek kupayı aldığımız gün. Bu iki günü hayatım boyunca unutamam.

HAKAN AĞABEY BİRKAÇ YIL DAHA OYNAR

Hakan Şükür'ün bu kadar tartışılması neden?

Çünkü Hakan Şükür ağabey bugüne kadar Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük santrforudur bana göre. Hakan ağabey rahat bırakılmalı, kendi kararını kendi vermeli. Hakan ağabey kendine çok iyi bakan bir futbolcu. Bunun için uzun yıllar aynı çizgide oynayacağına inanıyorum. Bana göre de en az birkaç yıl daha oynayacaktır.