kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Aralık 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

2008'de ekonomi bıçak sırtında olacak!

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, 2008 yılında ekonominin bıçak sırtında olacağını belirterek, "Yapmak zorunda olduğumuz şeyleri yapmama lüksümüz kalmadı" dedi..
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, holding çalışanlarına yönelik yayınladığı yeni yıl mesajında, ekonomiye dönük önemli noktalara değindi. Sabancı, Türkiye'nin 2007 yılını içe dönük siyasi odaklanma ve güvenlik konularıyla geçirdiğini belirterek, 2008 yılına girerken bir çok ekonomik konunun bıçak sırtında olduğunu söyledi. Sabancı, Sabancı Topluluğu çalışanlarına yönelik yaptığı açıklamada, 2007 yılını değerlendirdi ve 2008 yılı beklentilerini dile getirdi. Türkiye'nin artık yapması gerekenleri erteleme lüksü de gerekçesi de olmadığını kaydeden Sabancı, "Sabancı Topluluğu olarak 2007 yılında bütün hedeflerimizi tutturduk" dedi. Güler Sabancı, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

BELİRSİZLİKLERE GEÇİŞ YILI
"2007 yılı 2006 yılının iyimserliğinden 2008 yılının belirsizliklerine yol açan bir geçiş yılı olmuştur. Dünya genelinde; çeşitli memleketlerde seçim veya seçim sonrası hükümet değişiklikleri, Irak ve genel olarak Orta Doğu'da dinmeyen çatışmalar ve terörizmle küresel savaş, tüketici iyimserliğinde görünen düşüş, emlak piyasasından mali piyasalara atlayan ve 'sub-prime mortgage' krizi olarak bilinen krizin başlangıcı, bu krizle baş etmek için önemli ölçüde arttırılan küresel likidite, yıl boyunca artan petrol fiyatları bu küresel değişimlerin altyapısını teşkil etmişlerdir.'' Sabancı, ülkenin, özellikle yılın ilk 8 ayında, daha içe bakan, kısa vadeli, güncel siyasi olaylara odaklandığını ifade etti. Sabancı, bu olaylara örnek olarak, demokrasimiz açısından önemli ve yılın büyük kısmını meşgul eden Cumhurbaşkanlığı seçimi, genel seçimler ve Anayasa tartışmalarını, yılın son 3-4 ayında gündemimizi belirleyen, ciddi terör ve güvenlik sorunlarını, oldukça yavaşlayan, hatta bazı alanlarda duraklayan AB sürecini, seçimlerle gevşeyen mali disiplin ve yapılmayan kritik mikro ekonomik reformların sonucu olarak tutturulamayan büyüme, enflasyon, faiz ve bütçe hedeflerini ve bütün bunlara rağmen artışı devam eden yabancı sermaye girişleri ve ihracatın rekor seviyelere varmasını gösterdi."