Pazartesi Lig TV kameramanına dayak olayı için İstanbul polisinin psikolojisi bozuk diye yazınca kıyamet koptu. Gelen binlerce mesajdan çıkan sonuçları madde madde özetliyorum: -
Polis karısına ve çocuğuna hasret. Bayram, yılbaşı yok. İzinler hemen her zaman iptal ediliyor. Mesai ücretleri saat hesabına göre verilmediği için kimseyi memnun etmiyor. Uzun mesailer yorgun adamların verimini ve sinir sistemini etkiliyor.
- İstanbul'da polisin sadece yüzde 7'si lojmanda oturuyor. Kalanların maaşı daha çok gecekondu bölgelerinde ev tutmaya yetiyor.
Görevi kanunu korumak olan adam maaşın yarısını Hazine arazisi üzerine ev yapan kanunsuza veriyor. -
Polis maçlarda, konserlerde görev almak istemiyor . İstanbul'dan 5 takımın Süper Lig'de olması nedeniyle her hafta sonu oynanan 2-3 maç polis için kabus halinde. Emniyet mensupları "Bizim işimiz genel güvenliği sağlamak, bilet rantı kavgası veren gruplar arasında oturmak ya da korner atan futbolcuya kalkan tutmak değil" diyorlar.
-
Tüm polislerin en büyük itirazı şiddet kullanımıyla ilgili. "Sabah evden bugün kimi dövelim diye çıkmıyoruz, yasal hakkımız çerçevesinde güç kullanıyoruz" diyorlar . Burada gücün orantısız kullanımı itirazı devam ediyor. Lig TV kameramanını etkisiz hale getirdikten sonra ağzına biber gazı sıkmanın yasayla alakası yok.
-
Çoğunluk keyfiyetten şikayetçi. "İkinci bir emre kadar işten çıkmaları" yasak olduğu için amirlerin zaman zaman bu durumu suiistimal ettiklerini iddia ediyorlar . Örnekler misafiri gelen ya da kafası bozuk olan amirin "çıkabilirsiniz" emrini geç vermesinde yoğunlaşıyor.
-
Polis aldığı maaş ve imkanlarını asker ve yargı mensuplarıyla kıyaslıyor, haksızlığa uğradığına inanıyor. n Polis gereğinden fazla kırtasiye işi ile uğraştığını düşünüyor. "Pasaport, ehliyet, silah ruhsatı, araba ruhsatını biz veriyoruz. Ehliyeti sınavı yapan Milli Eğitim, araba ruhsatını Maliye, silah ruhsatını Makine Kimya, pasaportu Nüfus İşleri vermeli ve çünkü evraklar zaten o kurumlardan geliyor. Biz sadece sorgulama yapmalı ve güvenlik açısından sokakta olmalıyız" diyorlar.
-
Emniyet'in bürolarında çalışan sivil memurlar ise polisle aynı işi yapmalarına rağmen maaş ve emeklilik konusunda aralarında uçurumlar olmasından şikayetçi... - Polis okullarında eğitim kalitesi yeterli olmuyor. Merzifon gibi hukuk fakültesi bulunmayan illerde insan hakları ve CMUK dersini sadece avukatlar veriyor tarzı rahatsızlıklar da var...
Polise bir dokununca bin ah işitiyorsunuz. Görünen o ki işler sandığımızdan çok daha sıkıntı verici durumda...
Bugünkü Tüm Yazıları
Polise bir dokun bin işit...
Yayın tarihi: 28 Aralık 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/28//haber,74F1AA3F512746F6A06456BD9F4978E5.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.