Doktor dizilerine aşırı tutkuyla bağlananlardanım. Nasıl teşhis koyuyorlar, ameliyathane de neler oluyor vs... İnsan başkasının derdini izlerken pek farkına varmıyor ama yakınları hastalanınca işin rengi değişiyor. Son iki aydır hayatım sanki 'Doktorlar' dizisinin içinde geçiyor. Babama 'anevrizma' teşhisi konulduğundan beri, 'Grey's Anatomy'nin başarılı beyin cerrahı Dr. Burke gelsin, ameliyat etsin babamı istiyorum. Hatta telefonunu bilsem Dr. House'u arayacağım.
(Acaba Digiturk'ün halkla ilişkiler müdürü Berna Kürekçi'de var mıdır:) Sonra dizilerdeki gibi üç saniyede her şey çözülsün ve biz hiçbir şey olmamış gibi evimize gidelim. 'Mutlu son' yaşayalım. Ama Cerrahpaşa'da durum hiç de o kadar pembe değil. Söz konusu babanız olunca hiç de seyirlik bir şey çıkmıyor karşınıza. Prof. Naci Koçer üç boyutlu anevrizmaları
(damarda oluşan baloncuk) gösterdikçe, özel hastanelere koşturmak yerine makul fiyatlara şifa dağıtan doktorlara; babanızın hala yanınızdaki koltukta oturmasına ve onunla geçirilecek artı bir saniyenin bile ne kadar değerli olduğuna şükredip Allah'a dua ediyorsunuz. İşte o noktada insanın sığınabileceği başka bir şey kalmıyor!
Yayın tarihi: 25 Aralık 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/25/gny/haber,CA8DD9D8C1B643CB8E6373FEC7C56621.html
Tüm hakları saklıdır.