Kabadayı, sağlam racon kesiyor

Olmuş, hem de çok güzel olmuş. Ömer Vargı ve Yavuz Turgul'un 'Kabadayı'sı son yılların en güzel Türk filmlerinden biri olmuş. Çok keyifli bir senaryo, göz kamaştıran oyunculuklar ve abartısız bir anlatım; insanı sinema salonundan keyif gülümsemesiyle çıkarıyor. İnsan Şener Şen'i 'Hababam Sınıfı'nda anımsıyor önce. Sonra 'Kabadayı' olarak bakıyor. Ve böyle bir aktörün deri değiştirme serüvenine tanık olduğu için kendini çok şanslı sayıyor.

İmirzalıoğlu çok başarılı
Kenan İmirzalıoğlu ise "Mankenden oyuncu olur mu?" klişesini, "İnsan olandan her şey olur" diye yanıtlıyor. İmirzalıoğlu'nun geldiği nokta; gerçekten Türk Sinema tarihinin en ilgi çekici başarı öykülerinden. İsmail Hacıoğlu da filmin başarılı isimlerinden. Ancak filmde saç ve makyaj mağduru. Rasim Öztekin ise bir eşcinsel karakteri öylesine güzel oynamış ki; filmde ilk göründüğü anda, tek kelime etmeden ve vücudu görünmeden, bakışıyla karakterinin cinsel tercihini anlatıveriyor. Klişe 'ayol'lu tiplemeden uzak durmuş. Yavuz Turgul da ona öyle bir senaryo ve oyun şansı vermiş ki karakteri pırıl pırıl parlamış. Sanırım, 'Sürmeli', beyazperde de eşcinsel olduğunu dile getiren ilk karakter özelliğini taşıyor.

Aslı'nın uzun bir yolu var
Aslı Tandoğan için ise oyunculuk adına uzun bir yol var. Onun biraz daha asılması, çalışması lazım. Sonuç olarak 'Kabadayı' filmi, mafya sistemine eleştirel bakışı ve bunu insanın gözüne sokmadan yapması, keyifle akan senaryosu, muhteşem oyuncuları ile mutlaka izlenmesi gereken bir film. Hatta 'Kurtlar Vadisi' yapımcıları da 'gerçeği nasıl oluyormuş' diyerek, tüm ekip gidip izlemeliler. Keşke bu kadar uzun olmasaymış ve keşke müzik faktörü bu kadar geri planda tutulmasaymış. İşte o zaman 'Eşkıya' gibi başyapıt olmaya soyunabilirdi 'Kabadayı'...