Çağancığım, biraz korkuyorum!

Geçen gün Kanyon D&R'da yüzlerce film arasında kaybolmuşken Çağan Irmak ile karşılaştım. İlginç olan ise onunla Kieslowski'lerin bulunduğu 'bağımsız filmler' kategorisinde değil 'bilim- kurgu' bölümünde karşılaştık. Düşündüğümün aksine Çağan, bilim-kurgu dünyasının önde gelen filmlerinin de büyük hayranıymış. Yanıma yaklaştığı sırada 'Blade Runner' filminin rafta son kalan özel versiyon DVD'sini satın almak üzere inceliyordum. Meğerse o da bu filme hastaymış. Bir de uzun uzun Jodie Foster'ın 'Contact' filminden bahsettik. Tabii 'Ulak' konusu da açıldı.

HEYECANLA OKUYORUM
Çağan, insanların yeni bir 'Babam ve Oğlum' beklentisinde olmamaları gerektiğini, bu filmin kendisi için çok özel ve biraz da kişisel bir yolculuk olduğunu ve izleyenlerin çok şaşıracağını umduğunu söyledi. Bu arada ünlü yönetmenimizi 'Blade Runner'sız bırakmaya gönlüm razı olmadı. Filmi ona hediye ettim. O da bana en son okuduğu kitabı hediye etti. İhsan Oktay Anar'ın yeni romanı 'Suskunlar' gerçekten çok güzel bir kitap Çağancığım. Heyecanla okuyorum. Ancak hani o hayalet ayakları yerden kesik halde, karanlıklarda sema yaparken başı sabit kalıp vücudu dönüyor ya; işte oralarda biraz korkuyorum:)