Kızıma 10 gün önce astım teşhisi kondu. Birçok ilaç reçete edildi. Doktora "Bu ilaçların arasında kortizon da olmasın?" diye sordum. Beni, "Madem ki bana güvenin yok, o zaman kızının nasıl tedavi edileceğine sen karar verseydin. Niye onu bana getirdin ki?" diye payladı. Bir doktorun bu şekilde davranması doğru mu? Bizi dinlemesi gerekmez miydi? Leyla P./Konya
Hekim hastasına zaman ayırıp onu dikkatle dinlemelidir. Sadece dinlemekle kalmamalı, kendisiyle konuşması için onu yüreklendirmeli ve motive etmelidir. Hastanın söyleyecekleri hekim için çok değerlidir. Hastanın yakınmalarını anlatmasının, korku ve endişelerini dile getirmesinin ve merak ettiklerini sormasının iki yararı vardır. İlki; hekim hastadan aldığı bilgiye dayanarak doğru teşhis ve doğru tedaviye karar verebilir. Çünkü hastalığı yaşayan hastadır. Hastanın söyledikleri, hastalığın ne olduğu ve nerede olduğuna karar verilirken çok değerlidir. Hekimi gereksiz tetkiklerden, zaman ve emek kaybından kurtarır ve yüksek maliyeti önler. İkincisi; hastanın kendini ifade etmesi, içini boşaltması, merak ve endişelerinden kurtulması, onu rahatlatır. Hekim zaman ayırarak hastasını dinlediğinde, hastasının güven ve memnuniyetini kazanır.
İLETİŞİMİNİ GELİŞTİRMELİ Hasta-hekim ilişkisinin kalitesi, hastanın tedaviye uyumunda belirleyicidir. Tedaviye uyum, tedavinin sonucunu doğrudan etkiler. Başarılı olmak isteyen bir hekim, bilimsel ve mesleki birikimi kadar, hastalarıyla olan iletişimini de geliştirmelidir. Ne var ki, çoğu zaman hekimler hastalarını dinlemekte pek sabırsızdırlar. Hastanın konuşmaya başlamasından 18 saniye sonra, hekimlerin hastanın sözünü kestikleri saptanmıştır. Hasta yoğunluğunun fazla olmasının da, bunda büyük payı vardır. Hekime sorularını soramayan ve endişelerinden kurtulamayan hasta, muayenehaneden doğru teşhis ve doğru tedaviyle ayrılsa bile, başka bir hekime gitme arayışı içinde olmaktadır.
KAPI KAPI GEZİYORLAR Nitekim, sağlık ocaklarında muayene olup reçete alan hastalar üzerinde uyguladığımız bir anketin sonuçlarına göre; hastaların üçte biri aynı rahatsızlıktan dolayı bir başka hekime gitme eğilimindedir. Pek çok hastanın aynı rahatsızlıktan ötürü doktor doktor, hastane hastane gezmesi çok sık rastlanan bir durumdur. Bu durumun asıl nedeni hastanın tatminsizliğidir. Hastanın, hekimin teşhis veya tedavisinin doğru mu yoksa yanlış mı olduğunu bilmesi, çoğu zaman mümkün değildir. Onun dikkat ettiği nokta, hekimin kendisine gösterdiği ilgidir. Hastalar, kendilerine zaman ayıran, onları dikkatle dinleyen, hastalıklarıyla ilgili duygu ve endişelerini anlayan ve onlara sadece reçete vermekle kalmayıp, meraklarını da gideren, sorularını yanıtlayan hekimleri tercih ederler. Kendilerini tüm bu konularda tatmin eden bir hekim buluncaya kadar arayışlarını sürdürürler.
Yayın tarihi: 17 Aralık 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/17/gny/eeroglu.html
Tüm hakları saklıdır.