Beyazıt ve Sarkozy

"İspanya kralından fena muamele gören Yahudi neslinden herkese bütün kapılarımız açıktır. Yüksek memurlar da dahil olmak üzere hiç kimse Yahudi neslini kovmayacak, kötü muamele etmeyecek, onlara güleryüzle ve iyi davranacaklardır. Aykırı hareket edenler ölümle cezalandırılacaktır."
1492'de Sultan 2'nci Beyazıt bu fermanı yayınlamasaydı bugün Nicolas Sarkozy diye biri olmayacaktı.
Çünkü Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy anne tarafından Selanik Yahudisi. 31 Mart 1492'de Kral Ferdinand'ın yayınladığı "Elhamra fermanı" ile topluca İspanya'dan sürülen "Sefarad"lardan. Avrupa'da tüm kapıların yüzlerine kapandığı o dönemde Osmanlı hepsine kucak açtı. Selanik'e yerleşenler arasında "Mallah" ailesi de vardı. Ailenin adı İbranice'de "Elçi" ve "Melek" anlamına geliyordu.
Mallah ailesi on binlerce soydaşı ve dindaşı gibi Selanik'e yerleşmeyi tercih etti. Bu Osmanlı kentinde İspanya'dan göçlerinden neredeyse 500 yıl sonra, 1890'da Aron Beniko Mallah dünyaya geldi. Selanik'in tanınmış kuyumcularından Mordohay Mallah'ın oğlu olarak.
1912'de Selanik'in düşmesi Yahudiler için felaket oldu. Çünkü kenti ele geçiren Yunanlılar önce onları hedef seçti. Selanik'i terk etmeye, göçe zorlamak için evlerini, mahallelerini ateşe verdiler. Yunanlılar'ın yıldırma politikasıyla 5 yüzyıl sonra yeniden göç yollarına düşenler arasında Beniko Mallah da vardı. (Direnip gitmeyenler İkinci Dünya Savaşı'nda Yunanistan'ı işgal eden Nazi ordularında toplama kamplarına gönderildiler. Hemen hepsi öldü!)
Fransa'ya gitti Beniko. Paris'e yerleşti. Adını Benedict olarak değiştirdi ama aile adını, Mallah'ı korudu. Tıp eğitimi gördü, ürolog oldu. Alman işgalinde eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın memleketi Correze'de saklanarak hayatını kurtarabildi. Adele Jeanne Bouvier adlı bir hastabakıcıyla hayatını birleştirdi. Bu evlilikten iki kız doğdu: Suzanne ve Andree Jeanne. Ve hukuk öğrenimi görüp Nanterre Barosu'na kayıtlı bir avukat olan Andree Jeanne Mallah'ın Macar göçmeni Paul Etienne Ernest Sarkozy de Nagy ile evliliğinden dünya gelen 4 çocuğun ilki Nicolas'ydı, Nicolas Sarkozy.
Babası bir süre sonra evi terk edip başka bir kadınla yaşamaya başlayınca Nicolas sevgi eksiğini dedesi Benedict Mallah'ın kanatları altına sığınarak kapatmaya çalıştı.

Aslını inkâr etmek...
Ama Türk ve Türkiye takıntısı hastalık boyutlarında olduğu için 1972'de son nefesini veren dedesinin bir Osmanlı yurttaşı olarak Osmanlı topraklarında dünyaya geldiğini hep gizlemeye çalıştı, çalışıyor.
Ondan bazen bir Yunanlı olarak söz ediyor: "Evet, ben bir göçmen çocuğuyum. Bir Macar'ın oğlu, Selanik'te doğmuş bir Yunanlı'nın torunu!" Bazen "Köklerim Selanik'te" diye geçiştiriyor. Çok seyrek olarak "Dedem bir Selanik Yahudisi'ydi" diyor ama pek duyulmaması için fısıltı halinde.
"Aslını inkâr" onun ve doktorlarının sorunu ama hastalık derecesindeki "Takıntısı" bizi de ilgilendiriyor, etkiliyor.
Neyse ki "Patolojik" durumu Avrupa'yı da bezdirmeye başladı, "Frenlemek" veya tahribatını dengelemek için önlem arayışlarına yöneltti.
Dün olduğu gibi: Brüksel'deki AB zirvesinde onun projesi olan "Düşünce Grubu" oluşturulması kabul edildi ama başına İspanya eski Başbakanı Felipe Gonzales getirildi. Sosyalist Gonzales, Türkiye'nin AB üyeliğine eskiden beri destek veriyor, "Merak etmeyin, aynı zorlukları İspanya da yaşadı, bizim gibi siz de sonunda AB üyesi olacaksınız" diyor.
Kadere bakın; 1492'de bir kötü İspanyol'un insanlık dışı kararı Sarkozy'nin dünyaya gelmesine neden oldu; 515 yıl sonra bir iyi İspanyol onun kötülüklerini durdurmaya çalışacak.