Türkiye'nin ilk feminist kitabevi

Son yıllarda Türkiye'de toplumsal muhalefet denince akla ilk gelen kesim kadınlar oluyor. Savaşa, şiddete, ayrımcılığa karşı sokaklarda hep kadınlar var. Yine tartışma konusu olan yasal düzenlemelere karşı bir tek kadınların sesi yükseliyor. En son TCK değişimi sırasında kadınlarla ilgili maddelere ilişkin alternatif yasa hazırladılar ve Meclis'te sabahlayarak bunu kabul ettirdiler. İşte bu aktif kadın örgütlerinin başında Amargi geliyor. Kadın dayanışma kooperatifi olarak kurulan Amargi'nin son projesi ise Feminist Kitabevi. Beyoğlu'nda kurulan Feminist Kitabevi bu akşam ünlü kadın yazarların katılımıyla açılıyor. Amargi'nin kurucularından, sosyolog Pınar Selek'e göre feminizm Türkiye'de 80 sonrası gelişti ancak daha çok akademi çevrelerinde tartışıldı. 90'larda ise kadın hareketi güçlendi. Ancak akademi çevrelerindeki feminizm tartışmaları ile sokaktaki kadın hareketi arasında büyük bir mesafe oluştu. Selek amaçlarını, bu mesafeyi mümkün olduğunca azaltmak olarak açıklıyor: "Sokaktaki kadın hareketi de 80 sonrası ivme kazandı ama bir ara düşüş oldu. Sonra yeniden hareketlendi. Sokak ile akademi arasındaki mesafe bu sırada oluştu. Sokak derken hayatın içindeki kadın örgütlerini kastediyorum. Biz de bu mesafeye ilişkin bir slogan ürettik: 'Yaşamak en önemli akademik faaliyettir.' Akademide sadece 'feminizm yorumlanması' yapılıyor. Sokakta ise yeteri kadar analizi yapılmayan bir politika var. Biz ikisinin deneyimlerini ve birikimlerini birleştirmek istedik. 'Hem aktif olacağız hem de politika üreteceğiz' dedik."