Yüksek Magazin Komiserliği
Magazin âlemindeki cephe savaşları devam ediyor. Sabah kuşaklarında çatışan Petek Dinçöz ve Seda Sayan'ın arasına şimdi de Nihat Doğan mı giriyor?..
Anlayamadığım şeyler oluyor sayın okurlar. Önce Ferdi Tayfur ile Necla Nazır, hadiseli bir biçimde ayrıldı. Bu ayrılık haberi çıktığında arkasının geleceği belli olmuştu, ki geldi de. İşte o an, ben bu magazin aleminden korktum... Efendim, Ferdi Bey'in zamanında Konya'da yaşayan ve şimdi ölmüş olan bir hanımdan bir oğlu olduğu, fakat bu müteveffaya alaka göstermediği, bizzat müteveffanın eski 'demeç' görüntüleri eşliğinde sunuluyordu. Daha sonra bir de baktık ki, şimdi bir mezarı bile olmayan müteveffanın başka görüntüleri ortaya çıkmış ve aslında Ferdi Bey'in oğlunun annesi değil bakıcısı olduğunu, kendisini gazetecilerin para ve daire vaatleriyle kandırdıklarını, Ferdi Bey'i suçlamasını istediklerini 'itiraf ediyor'. Yani, bir televizyon kanalı bir görüntüyü kullanıp Ferdi Bey'i harcarken, başka bir kanal diğer görüntüleri çıkarıp, "Ferdi Tayfur aklandı," diye haber yapıyor...
MEDYA ACAYİPLİKLERİ
Memleketimizdeki bu tür medya acayipliklerini çözmeye ve ayıptır söylemesi, bu acayiplikleri yaratanları bir şekilde önlemeye çalışan bir müessese olmalıdır diye düşünüyorum. Bir çeşit 'Yüksek Magazin Komiserliği' müessesesi kurulsun. İş basit değil. Tekrar ediyorum, şimdi artık ölmüş olan kadına, hangi medya mensubu, niye daire vaat edip de iftira atmasını istedi? Ya da, kuvvetle muhtemel ki böyle bir vaka yok, ikinci aklama röportajı nasıl yapıldı? Bundan gayrısı ise, İlhan Uçkan'ın işi. Yani, kendisi 'ilişki gurusu' ya, o bakımdan. Tabii efendim, ben bazı insanların bazı unvanları nasıl aldıkları konusunda gerçek bir kafa karmaşası da yaşıyorum. En ciddi çelişkilerimden biri de, bu İlhan Uçkan Hanım hakkındadır. Kendisi, erkeklere ve kadınlara dair birer 'kullanma kılavuzu' yazdıktan sonra, hayatın sırrını hap gibi birer kitapla çözme ve çözdürme merakındaki halkımız tarafından teveccüh görmüş, magazin âlemindeki her bir acayip gelişmeye maydanoz demeçler vererek de, basamakları birer birer tırmanmıştır. En fazla benim kadar sevimli olabilen bu hanımın, basamakları tırmanırken git gide nasıl bir medya balonuna dönüştüğünü görmek benim için hakiki bir ilgi alanı oluşturdu. O artık bir illüstrasyon gibi benim gözümde, sanki tırmandığı her basamakta yüzü biraz daha şişen, dudakları yanaklarından biraz daha basılan ve dişleri, onu izlerken gözümü çapalayan bir çizgi film karakteri gibi. Yani sayın okurlar, ben bu 'ilişki gurusu' hanımla, bir izleyici olarak ilişki kurmaya çalışırken bile gözüm çapalanıyor. Bu durumda, bu 'ilişki gurusu'nun, varsa eğer, ilişkisini çok merak ediyorum. Magazin âleminin bu sorunun cevabını vermesi esastır. Magazin gazeteciliği budur işte. Sonra, bu magazin âleminde çeşitli ekipler oluştuğu ve bunların birbirleriyle bir cephe savaşı yürüttüğü kanaatine vardım iyice. Şimdi, Seda Sayan, muhtemelen haklı olarak, ki Seda Hanım da zaman zaman haklı olabilir, Nihat Doğan'la ayrıldı ya, Petek Dinçöz'ü malum sebeplerle her daim öne çıkarmaya çalışan Can Tanrıyar'ın uçan kuşları, yaban kazları, artık neyse, Nihat kardeşimize sahip çıktı. Burada açık bir 'assolistler arası rekabet' konseptinden söz edilebilir. İşte bu Nihat kardeşimizin son dönem magazin dünyasında almış olduğu boyut, taaa 'Kırdın Kalbimi! Şangırrrr!' döneminden bu yana bir arpa boyu yol bile gidemediğini göstermektedir. İşte bu zapt edilemez şuur sıçramalı kardeşimize geçen pazar günü Pazar Keyfi sundurulmuş ve Türk televizyonculuk tarihinin ilk gerçeküstü şovu gerçekleştirilmiştir. (Tabii Nihat Bey bu satırları okuduğu zaman, bunun iyi bir şey olduğunu düşünebilir. İşte zaten durumu daha acayip kılan da budur.) Neyse efendim, Nihat Doğan, söz konusu programda, "İki star tanırım: Yeşim Salkım ve Petek Dinçöz!" diyerek, hem bu hanımların apoletlerine birer yıldız eklemiş, hem de kendi koluna bir pırpır yerleştirerek magazin alemindeki cephe savaşında çavuşluk rütbesine yükselmiştir. Önümüzdeki haftalarda, bilhassa şu cephe savaşı mevzuuna geri döneriz diye düşünüyorum...
Yayın tarihi: 15 Aralık 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/15/ct/haber,58973C8FE821453288B06AA5E2E4EA97.html
Tüm hakları saklıdır.