Oğuz Atay sempozyumu 13-14 Aralık’ta Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde...
En çok tutulan yazarlarımız, Tutunamayanlar'ın yazarı Oğuz Atay'a bakıyor
Tıpkı Dostoyevski ya da Sartre gibi Oğuz Atay da pek çok kişinin ilk gençlik yıllarında keşfettiği ve üzerinde bıraktığı etkiyi sonradan hiç unutmadığı büyük romancılardan biri. Türk edebiyatında yazarlığı bir 'meslek' olarak icra eden ve hayatlarını bir yazar imgesi altında kurmaya çalışanlarla edebiyatı hiç mi hiç önemsemeyenlerin yanında Oğuz Atay, bir yazar olarak üçüncü bir alternatif sunuyordu. 'Profesyonel bir içtenlik' diyebileceğimiz az rastlanır bir özelliğe sahip olan Atay, kitaplarını yazdığı dönemde çok göz önünde bir yazar değil, aksine dışlanmış bir figürdü. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Oditoryumu'nda 13-14 Aralık'ta gerçekleştirilen sempozyumda, edebiyatımızın merkezinde yer alan, 'tutunan' sanatçılar, Tutunamayanlar kitabının yaratıcısı bu kendine has romancının eserleri hakkında konuşacak. Perşembe günü 9.30'da Atay'ın Günlük'ünün ilk başında yer alan sözleri olan 'Sonunda Bana Bunu da Yaptınız' isimli bir performansla başlayan etkinlikte, Hayat Bir Oyundur adlı belgeselin ardından Oğuz Demiralp, 'Oğuz Atay'a Mektup' başlıklı bir konuşma yapacak. Kültür dünyamızın ünlü isimlerinin konuşmalarına yer verilecek sempozyumda başka ilginç etkinlikler de var. Cuma günü 13.30'da başlayan 'Oğuz Atay'ı Tanımak' isimli oturumda, yaşadığı dönemde parlak yazarımızla tanışma imkânı bulmuş üç ünlü yazar, Hilmi Yavuz, Doğan Hızlan ve Selim İleri, Oğuz Atay'la olan hatıralarını anlatacaklar.
DOSTLARI ATAY'I ANLATIYOR
14.25'deki ikinci oturumda ise Atay'ın üç dostu, Halit Refiğ, Cevat Çapan ve Hayati Asılyazıcı konuşacak. Akademisyen Nurdan Gürbilek'in yöneteceği 15.15'de başlayan oturumda ise Jale Parla, Oğuz Atay'ın sevdiği yazarları anlatacak; Murat Belge, 19. yüzyılda Goethe'nin ortaya attığı 'dünya edebiyatı' kavramıyla bağlantılı olarak Atay'ın yazarlığını tartışırken, Orhan Koçak da usta yazarın üslubunda bizi güldüren şeye ironi mi, yoksa şaka mı dememiz gerektiği sorusuna yanıt arayacak. Perşembe günü 16.30'da Elif Şafak, 'Oğuz Atay'ın Çocukları' başlıklı bir konuşma yapacak; cuma günü 16.30'da Murathan Mungan'ın Oğuz Atay'a yazdığı mektubu okuyuşuyla da etkinlik sona erecek. "İsyan ediyorum; geri dönmeme izin verilmesini istiyorum. Gerçek hürriyeti tanımadığım için cezadan korkuyorum. Bütün hayatımca cezalıydım; durmadan bir kafesin içinde dolaştım. Gittiğim her yere, üstü kapalı, demir parmaklıklı bu kafesi taşıdım," diyen Atay'ın çarpıcı bir içtenlikle yazdığı kitapların okurları için ilgi çekici bir etkinlik olabilir. Ancak hep edebiyat dünyasının dışında kalan ve edebiyat çevresine girmekten çekinen bir isim olan isyankâr Oğuz Atay'ın, bu şekilde incelenmekten hoşlanmama ihtimalini de göz önünde bulundurmak gerekiyor kuşkusuz. Adres: Mimar Sinan Üniversitesi, Meclis-i Mebusan caddesi, No: 24 Fındıklı-İstanbul Tel: (0212) 252 16 00
Yayın tarihi: 14 Aralık 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/14/cm/haber,68E836148CCB41CE9DA877D8B9E73F35.html
Tüm hakları saklıdır.