Güzide Duran beni baştan yaratacak

Asmalı Konak'taki 'Dicle' karakteriyle Türk izleyicisinin gönlünde taht kuran İpek Tuzcuoğlu; bu akşam atv'de start alacak 'Mahşer- Nabucco'nun Zehri' adlı dizi ile ekrana dönüyor. 'Mahşer', Kiefer Sutherland'ın başrol oynadığı '24' adlı projenin bir benzeri... Tuzcuoğlu, iki çocuklu bir reklamcıyı oynayacağı dizi için "Türkiye'de bir ilke imza atıyoruz. Bakalım insanlar bunu yadırgayacak mı, yoksa çok mu hoşlarına gidecek göreceğiz. Gerçekten bir kumar" dedi.

HEP SIRA DIŞI BİR İŞ İSTEDİM
Oyunculuk dünyasının en bakımlı ve en şık kadınlarından biri olan Tuzcuoğlu ile aşktan, modadan, yeni dizisinden konuştuk. Açık sözlülüğüyle ünlü olan İpek Tuzcuoğlu yine lafını esirgemedi.

* Bu sezon pek çok diziden teklif aldığınızı biliyoruz. Ama siz 'Mahşer'i kabul ettiniz. Bu dizide sizi çeken ne oldu?
Evet, çok fazla teklif vardı bu yıl yine. Şu anda devam eden dizilerden de yayından kaldırılan dizilerden de teklifler geldi. Sıradışı bir şeyler istiyordum ve bir müddet beklemeyi tercih ettim. Çünkü geçmişte yaptığım bazı yanlışlar, deneyimsizlikler oldu. 'Zayıf aldığım' notlara tekrar geri dönmek istemedim. Çok para kaybettim.

* Kaybınız sadece parayla ilgili mi, yoksa kariyerinize de zararı olduğunu düşünüyor musunuz seçimlerinizin?
Aslında çok parlak birçok işi kabul etmedim. Mesela 50 bölümlük bir işi kaçırdım. Ama bunun nedeni rolleri ve hikayeyi beğenmememdi. İdealist davrandım. Böyle olunca başka bir yol denemeye karar verdim. İçime sinmeyen bir iş yaptım.

* Hangi işti bu?
(Gülüyor...) İsim vermeyeyim.

* Sinema filmi miydi peki?
Yok, yok diziydi. Asmalı Konak'tan bugüne kadar her şeyi denedim. İsmimi sattım olmadı, gönlüm yattı olmadı! Hep sıra dışı bir iş olmasını istedim. Derken 'Mahşer'in yönetmeni Koray Demir çağırdı ve o sihirli cümleyi kullandı; Çok sıra dışı bir iş' dedi. Bir anda antenlerim açıldı.

* Sıradışı işler aynı zamanda risklidir de ama...
Evet çok riskli bir iş! Ya olur, ya olmaz. Böyle konuştuğum zaman arkadaşlarım kızıyorlar bana aslında. 'Hani pozitif düşünce? Hani güzel enerji?' diyorlar. Ama bir de realiteler var hayatta. Ben her zaman gerçekçiyimdir ama imkansızı da isterim. Tabii ki başarılı olmasını istiyorum bu işin. Çok heyecanlandırdı beni.

* '24' dizisini takip ediyor muydunuz?
Evet, beğenerek izlediğim bir diziydi. 'Lost', 'Heroes' ve '24' benim sürekli takip ettiğim diziler... 'Mahşer'in senaryosunu çok başarılı buldum. Bu işin başrolü reji zaten, biz değiliz. Bu işe çok inandım. 'Mahşer' ya çok ses getirir, ya da sessiz sedasız biter. Ama iki ay boyunca böyle bir projede çalışmak bile büyük bir kazançtır.

ANNE ROLÜ ÇOK ZOR GELDİ

* 'Mahşer'de bol bol aksiyon göreceğiz. Siz de bu aksiyonun içinde olacak mısınız?
Yaklaşık 10 pontluk ayakkabılar giydim ve o ayakkabılarla o kadar koşmak zorunda kaldım ki, sağ bileğim incindi. Reklam ajansında çalışan, reklamcı bir anneyi oynuyorum ben. İki çocuğum var... Boşandığım eşim, Mahir Günşıray eski bir istihbaratçı. Hayatları bir şekilde tehlikeye giriyor ve çocuklarımı kurtarmak adına her şeyi yapıyorum. Annelik başka bir duygu diyorlar; ben yaşamadım bilmiyorum. Anneyi oynamak çok zor geliyor!

* Çok şık giyiniyorsunuz İpek Hanım... Bir moda danışmanınız var mı?
Çevremdeki sevdiğim dostlarım çok şık giyiniyor. Onların vizyonunu takip ediyorum. Bunlardan bir tanesi Eda Taşpınar'dır. Onun gibi giyinmem ama tarzını çok seviyorum. Elif Dürüst'ü, Şebnem Işık'ı da çok beğenirim. Çok yakın dostlarım... Dolayısıyla bulunduğum ortamdaki insanların şıklığı ve modayı takip etmeleri bana da yansıyor. Tabii ki yabancı dergileri de takip ediyorum. Yakında Güzide Duran'la çalışacağız; 'styling'imi (stil danışmanlığı) yapacak. Özel çekimler yapacağız. Güzide'nin vizyonu, çok başarılı bir manken ve fotomodel oluşu ile benim oyunculuğum örtüşecek. Böyle farklı bir projemiz var. Özel dergilere vereceğimiz bir seri hazırlıyoruz. 2008'in ilk aylarında gerçekleşecek bir çalışma bu. Sürpriz olacaktı ama söylemiş oldum!

BÜYÜDÜM GALİBA!

* Tarzınızda da büyük bir değişim oldu. Neden böyle bir şeye ihtiyaç duydunuz?
Evet, stilim değişti. 4 sene önce biraz daha otantik, mistik, etnik giyiniyordum. Şimdi daha modernim. Değişmeyi ve kendimi geliştirmeyi seviyorum. Sabit fikirli değilim. Her gün değişik bir kadın olabilirim.

* Eskiden giydiğiniz kıyafetleri şimdi nasıl buluyorsunuz?
Yine çok beğeniyorum. O zamanlarda giydiğim otantik kıyafetler beni daha büyük gösteriyordu. Şimdi daha feminen giyiniyorum. İki yıldır etek giyiyorum mesela... Kadınlığımı fark ettim. Büyüyorum galiba! Büyüdükçe de ayakkabınızdan aksesuvarınıza kadar, saçınızı atışınıza kadar her şey değişiyor. Ve ben bu halimi çok seviyorum.