"Galatasaray Lisesi'nde herkesin bir lakabı vardı. Bazısı uymaz ama konduktan sonra da, ölümüne kadar üzerinden kalkmaz. Şimdi ben Galatasaray'ın ilkokulundayken sınıfta bir hoca, 'Pişmiş kelle gibi ne gülüyorsun,' dedi. O üstüme yapıştı. Hatta bizim 50. yıldönümümüz kutlanacak. Korhan (Abay) da orada, pasta kesmek için beni çağırıyor, bir de elime bir kılıç verdiler, koskoca bir pasta... Ama beni çağırışı şöyle: 520 Pişmiş Kelle Metin!.. O zamana kadar ben 'pişmiş kelle' olduğumu saklıyordum. Ama sonra düşündüm; dünyada en medeni, en güzel şey gülmektir. Ben de gülen bir insanım. Onun için şimdi açığa vuruyorum; neredeyse davul çalıp, 'Ben pişmiş kelleyim,' diye söyleyeceğim..."
Yayın tarihi: 9 Aralık 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/09/pz/haber,A4384C2FB1FD4AC99236EE113C1BC085.html
Tüm hakları saklıdır.