Rakı, içmeyi bilmeyeni rezil eder

- Çok sık kavga çıkar mıymış meyhanelerde?
- Kör Agop'un sağlığında, onun meyhanesinde tek bir kavga çıkmadığı söylenir. Çünkü rakı sofrasının kendine has adetleri vardır. İçkiyi fazla kaçırana meyhaneci daha fazla vermez, "Haydi bre yeter," diyebilirdi. Rakı asla affetmez. Adam olmayanı, içmesini bilmeyeni rezil eder. Bir de rakı sofrasında asla konuşulmaması gereken konular vardır.

- Nedir bu asla konuşulmaması gerekenler?
- Din, siyaset ve futbol. Bir de kadın muhabbeti yapılmamalıdır. Eskiden meyhanelerde sohbetin konularının seçimi özenle yapılırmış. Sofra boyunca da aynı konu konuşulmazmış. Tıpkı mezelerde çeşni arandığı gibi konularda da tat aranırmış. Sohbetin konusu spora, hele de futbola gelince ise konu değiştirilirmiş. Siyasetse konu, sıcak bir espriyle tatlıya bağlanır, uhrevi konulara ise hiç girilmezmiş. Ama tabii konuların seçimi kurallarla sınırlanamaz. Hoş, ilginç, gönül açıcı konular seçilir genellikle.

- Uzunca bir dönem elit kitle burun kıvırdı meyhanelere. Avam ve kıro olarak nitelendirenler bile oldu.
- İstanbul bir dönem çok değişik içki modalarına maruz kaldı. Avrupa kültürünü aldık ya, Batı özentisi başladı. Birahaneler, barlar açıldı ve gençler buralara gitmeye başladı. Rakıya burun kıvırdı. Viskiyi, birayı sonuna kadar tüketti, kendi çıktığı kabuğu beğenmemeye başladı.

- Rakıya kadınların ilgisi nasıl?
- Benim müşterimin yüzde 70'i kadın. Artık gençler de rakı içmeye başladı. Ama nasıl içeceklerini bilmiyorlar, taklit etmeye çalışıyorlar. Gelip ağızlarına hiçbir şey koymadan içiyorlar. Hepsi diyet mi yapıyor, o kadarını bilemem. Bir de şarap isteyenler oluyor. Ama meyhane mezeleri zeytinyağlıdır, sarımsaklıdır, şarabın tadını öldürür. Oysa zeytinyağı midenin çehresini kaplar ve rakının sizi kolay çarpmasını engeller.

- Romantizmle rakı pek örtüşmüyor sanki.
- Kimisi için şömine başında geyik yiyip şarap içmektir romantizm, kimi içinse ufak bir kayıkta tuttuğu balığı rakıyla içmek.