Yeşilçay: Burası okul gibi

Sinemanın başarılı oyuncusu Nurgül Yeşilçay bugünlerde Kahire'de.... Kahire Film Festivali'nin Altın Piramit jürisinde yer alan Yeşilçay'ın yapabildiği tek şey film izlemek... Toplam 19 filmin yer aldığı ana yarışma nedeniyle kenti şöyle rahatça gezmek bir yana, boş zamanlarını jüri toplantılarına ayırmak zorunda... Neyse ki Kahire'ye hiç yabancı değil; 2000 yılında piramitlerdeki ünlü Milenyum kutlamalarına katılmış, ardından 'Mumya Firarda'nın çekimleri dolayısıyla sık sık geldiğinden görmüş, gezmiş buraları... Festivaldekileri de adeta büyülüyor Yeşilçay...

Yeniliğe açık biri
İngiliz yönetmen Nicolas Roeg, onun için "Böylesine disiplinli, enerjik ve yeniliğe açık gençleri aramızda görmek çok önemli... Üstelik güzel, akıllı ve esprili. Türkiye, klişe anlamda değil ama Doğu ile Batı arasında bir köprü... Nurgül de jürideki bu iki kültürü buluşturan bir kişilik bence" yorumunu yapıyor. Yeşilçay ise Kahire'deki jüri üyeliğinin kendisi için çok öğretici olduğunu söylüyor: "Böyle bir deneyimi ilk kez yaşıyorum. Burası çok yoğun bir program olduğundan benim için bir okul gibi adeta.... Günde üç, dört film izliyor, aralarda yorumlar yapıyoruz. Dünyanın dört bir yanından gelen filmler aracılığıyla farklı külürleri tanıyoruz. Dolayısıyla çok keyifli ama duygusal olarak da yorucu. Normalde filmlerden sonra ara verip, üzerine düşünmeyi seviyorum. Ama burada bir sorumluluğum var. Herkes memlekete dönünce kafa boşaltmak için bir süre romantik komedi izleyeceğini söyleyerek aynı espriyi yapıyor."

Çok keyifli geçiyor
Yeşilçay, jüri üyeleriyle de keyifli bir işbirliği içinde olduklarını söylüyor ve ekliyor: "Hani bir fıkra anlatırlar ya... Bir İngiliz, bir İtalyan ve bir Türk'ü aynı odaya kapatmışlar. Bizim ki de öyle ama çok keyifli geçiyor. Aynı film üzerine yapılan farklı yorumlar insanın ufkunu açıyor." Şimdiden hangi filmi beğendiği sorulmaz ama Yeşilçay genel bir yorum yapıyor: "Artık sadece Batı değil, Doğu kültürü de sinema aracılığıyla insanlara ulaşıyor ki, bu çok önemli... Son dönem yökselen Rus Sineması'ndan daha çok film izlemek isterim. Ayrıca Fas gibi Kuzey Afrika ülkeleri de çaba gösteriyor ve artık başarıyorlar."