Sigorta nasıl attı?

Adana'ya "seçimden önce" gitmiştik. "İşçi, memur, esnaf, köylü" halinden şikayetçiydi.
Ama "sandıktan AKP çıktı."

Kayseri'ye "seçimden önce gitmiştik."
Herkes "işlerin durgunluğundan" yakınıyordu.
Ama AKP, Kayseri'de "yüzde 66 oy aldı."

Seçim oldu.
Esnafın, köylünün, işçi memurun durumu "çok mu iyi?"
Hayır.
Seçimden önce dinlediklerimizi, şimdi bir kez daha dinledik.

Öyleyse oylar nasıl oldu da "oluk oluk AKP'ye aktı?"
Ve AKP'ye "kimler" oy verdi?
Zira çarşıda pazarda, caddede sokakta "ben verdim" diyenlerin oranı, "sandıktan çıkan oranın" çok altında.
AKP'ye oy verenler neden göğsünü gere gere, yüksek perdeden "ben verdim" demiyorlar?
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki gülerek yanıt verdi:
- Mahalle baskısından... İkili konuşunca "verdim" diyor... Kalabalıkta ise susuyor.

"AKP' ye oy verdiğini söyleyenlerden" değişik şeyler dinledik:
- Sanki başkası gelse ne değişecekti?
- İstikrar bozulmasın istedik.
- Krizden korktuk.
- Bir de seçimden önce kafamızı çok karıştırdılar... 367 dediler... Bilmem ne dediler.

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı "herkesin duygusuna tercüman olayım" diye söze başladı:

- Siyaset mühendisleri, siyaseti kendi halinde bırakmadılar... Milleti enayi yerine koymak istediler... Siyasete müdahale ettiler... Milletin de sigortası attı, mührü AKP' ye bastı.
Kayserililer'in tepkisi:
- Aynen öyle oldu.