1966’da İstanbul’da doğan Emir Kıvırcık, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu. İşadamı.
İLİŞKİLİ HABERLER
Saat 16.00'da çağırdılar 20.00'de Köşk'teydim
Saat 16.00'da çağırdılar 20.00'de Köşk'teydim
Gül'ün, Peres için verdiği yemeğe davet ettiği Behiç Erkin'in yazar torunu Kıvırcık, "Dedemin 20 bin Yahudi'yi trenlere bindirip Türkiye'ye nasıl kaçırdığını anlattım" dedi..
Atatürk'e istihbaratın resmi varlığının şart olduğunu söyleyen dedem, MİT'in fikir babasıdır
Kurtuluş Savaşı yıllarında Demir Yollar'ında işçi olarak çalışan gayrimüslimlere de sahip çıktı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, geçtiğimiz günlerde Türkiye'yi ziyarette bulunan İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in onuruna verdiği yemekte Çankaya'ya sürpriz bir ismi de davet etti. Bu isim İkinci Dünya Savaşı sırasında 20 bin Yahudi'yi soykırımdan kurtaran Fransa Büyükelçisi Behiç Erkin'in yazar torunu Emir Kıvırcık'tı... Kıvırcık, Paris'te Yahudilere pasaport sağlayıp ardından trenlere bindirerek Türkiye'ye gönderen dedesinin hikâyesini Gül'ün isteği üzerine Peres'e de anlattı. Kıvırcık'ın önümüzdeki hafta piyasaya çıkacak olan 'Cepheye Giden Yol' kitabında ise aynı zamanda Çanakkale Savaşı'nın lojistik sorumlusu, Devlet Demir Yolları'nın ilk Türk müdürü, genç subayken Atatürk'le aynı evde yaşayan ve Bayındırlık Bakanlığı da yapan Behiç Erkin'in Kurtuluş Savaşı yıllarındaki kahramanlıkları yer alıyor. Kıvırcık ile Çankaya'daki yemekte yaşadıklarını ve Peres ile ne konuştuklarını, dedesinin hayatı üzerinden Kurtuluş Savaşı'nı konuştuk...
* Yemeğe çağırılmanız sürpriz oldu mu? Çok büyük bir sürpriz oldu. Akşamüstü saat 16.00 gibi Cumhurbaşkanlığı'ndan telefon geldi. Arayan görevli akşam 20.00'de Gül'ün Şimon Peres onuruna vereceği yemekte beni de görmek istediğini söyledi. Hemen İstanbul'dan Ankara'ya gittim. Yemekte Türkiye'nin İsrail Büyükelçisi Namık Tan beni masaya götürdü. Gül de "İkimizin arasına gir" dedi. Ben Peres ile Gül'ün arasında diz çöktüm. Sonra da Gül, Peres'e "Size çok kıymetli bir ailenin ferdini tanıştırıyorum" dedi ve gerisini benim anlatmamı söyledi.
* Dedeniz Yahudileri nasıl kurtardı? Bunların 10 bini Fransa'da yaşayan Türk vatandaşı Yahudi. Diğerleri Türk vatandaşı olmayan ama Türkiye'den ve Osmanlı'dan göç eden Yahudiler. Dedem Türkçe konuşanlara hemen pasaport verilmesini, bilmeyenlere de 6 kelime Türkçe ezberlettirip, pasaport verilmesini sağlıyor.
* Bu kadar detaylı araştırmada dedenizin 20 bin Yahudi'yi kurtarmasını nasıl bulamıyorlar? Evet, enteresan bir durum. Soykırımdan sonra BM bünyesinde oluşturulan bir komisyon dedemi çağırıyor ve 18 soruluk bir form verip doldurmasını istiyorlar. Ama dedem formu doldurmuyor ve 'Benim yaptığım sadece insanlık görevi' diyor. Zaten kitap çıktıktan sonra İsrail Büyükelçisi beni çağırdı ve kitabı hangi kaynaklardan yararlanarak yazdığımı sordu. Ben de Dışişleri Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu ve İsrail'in oluşturduğu Soykırım Müzesi'nin arşivinden yararlandığımı anlattım. Çok şaşırdı çünkü müzelerinde böyle bir bilginin bulunduğundan haberdar değildi.
LOJİSTİĞİN BAŞINDAYDI
* Atatürk'le dedeniz Behiç Erkin'in dostluğu ne zaman başlıyor? Atatürk ile dedem 1907'den itibaren aynı orduda görev yapıyorlar. Aynı sokakta yan yana evlerde oturuyorlar. Bir dönem de Beyoğlu'nda ortak bir ev kiralıyorlar. Dedem Kurtuluş ve Çanakkale savaşlarının lojistiğinin başındaki isimdir. Çanakkale Savaşı dedemin hazırladığı seferberlik planı sayesinde başarılı oluyor. Atatürk 10'uncu Yıl Marşı'nda bir mısranın üzerini çiziyor ve dedem için 'Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan' diye yazdırıyor. Milli İstihbarat Teşkilatı'nın da fikir babasıdır. İstihbaratın resmi varlığının gerekliliğini Atatürk'e bildirmiş ve teşkilatın kurulmasını sağlayan genelgenin altındaki 13 imzadan biri dedemindir.
* Dedeniz tarih kitaplarında hiç yer almıyor... Hatıratlarını Türk Tarih Kurumu'na veriyor ve 10 bin lirayı da basım masrafı olarak bağışlıyor. Öldükten bir yıl sonra yayımlanması şartıyla. Ama aradan 49 yıl geçmesine karşın hatıratları basılmadı. İkinci nedeni ise çok tevazu sahibi insanmış. İsmet İnönü'nün Genelkurmay İkinci Başkanlığı teklifini kabul etmiyor. Atatürk de dedemin cephe ve asker sevkıyatının başarılı gerçekleşmesi için Demir Yollar'ının başına geçmesini istiyor. Kabul ediyor.
* Dedenizin azınlıklara karşı tutumu nasıldı? Osmanlı'da Demir Yollar'ında görev yapan iki bin kişinin bini Türk. Geri kalanı Rum ve Ermeni. Bunların da yarısı Anadolu'nun işgali sırasında Yunan birliklerine katılmış. Kalanları ise işleri bırakması için Kuvayı Milliyeciler tehdit ediyor. Dedem gayrimüslim çalışanlara baskı yapılmasına tepki gösteriyor 'Vatana ihanet edenler zaten gitmiş. Kalanlar bu ülkenin topraklarına sahip çıkıyor. Onlara işi bıraktırmak yerine sahip çıkmamız gerekir' diyor. Bunun üzerine gayrimüslimlere dokunulmuyor.
İLİŞKİLİ HABERLER
Saat 16.00'da çağırdılar 20.00'de Köşk'teydim
Yayın tarihi: 3 Aralık 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/03//haber,7E180845FFAB49138C8FBA2E6E2112B0.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.