3 plan hazırlandı

KOMUTAN Işık'ın kafasında üç farklı plan vardı. Birinci plana göre, Sakık, Dohuk'taki evinden gece paketlenip alınacak, araçla Simayl'e getirilecek, buradan da belirlenecek bir noktadan helikopterle alınacaktı. İkinci planda ise Sakık, araçla takip edilecek, Duhok-Simayl yolunda uygun bir yerde gece kararınca paketlenecek, helikopterle getirilecekti. Son plana göreyse Sakık, araçla takip edilecek, Duhok- Selahaddin yolunda peşmerge kontrol noktalarınca görünmeyen ölü bir noktada paketlenecek ve araçla Gare Dağı eteklerine getirilip helikopterle Silopi'ye nakledilecekti. Operasyona "Yarasa" ismi verilmişti. Çünkü yarasa gece uçabilen hedefine sessizce saldıran bir canlıydı. Operasyon da böyle yapılmalıydı

PEŞMERGE ÖNLEM ALDI
İlk plan ağır basmaktaydı. Buna göre, 8 Nisan akşamı operasyon ekibi, Zaho'da ekibin ayarlayacağı Irak plakalı araçlarla Silopi'den çıkıp Dohuk ekibinin kullandığı iki evden birine yerleşecekti. Burada iki yeni araç tahsis edilecek olan ekip, yerel giysiler giyip bir kısmı susturucu takilmiş M-16, bir kısmı da kalaşnikof taşıyacaktı. Ayrıca herkeste tabanca bulunacaktı. Sakık'ın evinin krokisi ile helikopter tahliye noktası belirlenecek, telsizle yapılan konuşmalarda şifre kullanılacaktı. Plan kapsamında eve girilip Sakık alınacak ve tahliye edilecekti. Ancak planın devreye sokulacağı 11 Nisan günü Sakık'ın bulunduğu sokakta dört beş araçla gelen peşmergeler önlem aldı. KDP'nin istihbarat örgütü Parestin de Türk görevlileri takip ediyordu. Türk ekibi buna rağmen eve sızabilir, Sakık'ı öldürebilirdi. Ancak Sakık sağ isteniyordu. Işık, operasyonu başlatmama kararı aldı. Üçüncü plan ağırlık kazanmıştı.

OPERASYON: 13 NİSAN 1998
Sakık, Dohuk dışına çıktığında kaçırılacaktı. Paketleme yeri olarak Dohuk-Erbil arasında Kusrok Köprüsü'ne gelmeden önceki bir ölü nokta belirlendi. Helikopter tahliyesi için de Gare Dağı'nın güneyindeki bir nokta seçildi. Atak kod adlı Işık, son talimatlarını gönderdi ve bekleme başladı. 12 Nisan 1998 günü Erbil'de bulunan Özel Kuvvetler ekibinin komutanından gizlilik derecesi çok yüksek bir bilgi geldi. Buna göre, Şemdin Sakık'ın 13 Nisan 1998 günü Erbil'e çağrıldığı duyumu alınmıştı. Bu bilgi Dohuk'ta operasyon ekibinin başındaki tabur komutanına iletildi. Işık'ın emri netti: "Sakık'ı 24 saat gözetleyin Erbil'e giderse üçüncü planı uygulayın."

"SAKIK DA DAHİL VURUN"
Artık beklemekten başka yapacak birşey yoktu. Bu arada planda son düzenlemeler yapıldı. Buna göre operasyonu yapacak timde bir pikap, iki Land- Cruiser olacak, şoförler dahil 16 kişiden oluşacak ekip araçlara beş-altı kişi binecekti. Üzerlerinde peşmerge kıyafeti olacaktı. Son bilgileri veren Işık, direnen kim olursa olsun vurulması talimatını da vermişti. Buna Sakık da dahildi. Komuta kademesi onun sağ olarak yakalanmasını kesin olarak istemesine karşın albay Işık, bütün sorumluluğu üzerine alarak gerekirse Sakık'ın vurulması talimatını da vermişti. Işık, talimatları "Atak-1, Birinci Özel Kuvvet Komutanı. Tarih: 12 Nisan saat 23.30" şeklinde imzaladı. Ardından helikopter filosunun hazır olması istendi. Helikopterler belirlenen noktaya 25 dakikada uçacaktı. Işık, saat 01.00'da telsiz merkezine geçti. Dört buçuk saat sonra beklenen mesaj gelecekti: "Hedef belirlendi."