kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Kasım 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Çıplak Gerçek

Elimde olsa, öyle bir ödül de bulunsa...
"Çıplak Gerçek" ödülünü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu' na verirdim.
Şu sebeple:
Kendisi memleketin üstünde pek durulmayan ama aslında düzenin "bel kemiği" bir "çıplak gerçek" i, başta siyasetçi ve bürokratlar olmak üzere, hepimizin yüzüne, şöyle yarı sert yarı hafif kafamıza vurur (kakar) gibi çarptı.

"Her bürokratın, özel sektörün üzerindeki yükü daha nasıl azaltırım diye düşünmesini bekliyoruz.
Her gördüğümde bürokratları ikaz ediyorum:
BAKIN, ÇOCUKLARINIZ YARIN BİZDEN İŞ İSTEYECEK.
Yani, onların geleceği bizim başarımıza bağlı."
TOBB Başkanı elbette, "yatırım ve istihdam arasındaki ilişki" den bahsetmektedir, iyi niyetle.
Ama ne kelimeler, ne cümleler, ne ifade ve nasıl bir üslupla. Ne kadar açık, ne kadar gerçek, ne kadar çıplak, çırılçıplak tüm kabalığıyla.
Her bürokrat özel sektörün yükünü azaltmayı düşünecek.
Nasıl
azaltacağını bulacak.
Çünkü en büyük işverenler örgütünün başkanı bürokrasiyi İKAZ ediyor. Her gördüğünde:
Bürokratların çocukları yarın "Bizden", yani özel sektörden isteyecek.
İş aramayacaklar.
İş hak etmeyecekler.
İş isteyecekler.
Bürokratın oğlu, kızı, damadı, gelini, torunu Rifat Beyler' e gidip iş isteyecek. Geleceği Rifat Beyler' e bağlı olacak.
Ne eğitimine, ne haysiyetine, ne kendi girişimci yeteneklerine, ne kariyerine, ne Anayasa'daki "Onurlu bir ve ücret her yurttaşın hakkıdır" taahhüdüne, ne kamu görevlisi olabilme ihtimaline, ne belki emeğiyle bir işçi, isteğiyle belki bir öğretmen, asker, polis olma koşullarına.
Geleceği Rifat Amcalar'a bağlı olacak.
Bir siyasetçi "millet adına", bir bürokrat "kamu adına" görev yaparken, daima Rifat Beyler' in yükünü azaltmayı düşünecek.
Bir baba, bir anne, emekli olunca veya kamudan ayrılınca kendisine, bir gün çocuğuna "özel sektörde iyi bir iş, iyi bir ücret" sağlayabilmek için "yük azaltma" ya yatırım yapacak.
O yüzden mesela çalışanların geride kalanlarına ölüm yardımı süreleri arttırılacak, kıdemler tırpanlanacak, yıpranma primleri silinecek, "işgücü piyasası" her bir işçi daha çok eğilip bükülebilsin diye daha da esnekleştirilecek.
"Kamu görevlisi" siyasetçi ve bürokratın asli ve asıl, hatta "en asil" işi "özel sektör siparişleri" olacak.
Ki Rifat Beyler, haklı olarak daha çok yatırım yapıp da, nasıl diyolar, "istihdam yaratırken", "ikazlı" bürokratların çocuklarına da iş neyin versinler. İkaz gelen yerden tavuk esirgenmez!
"Çıplak gerçek" şu ki, Rifat Bey yükün sapına kadar haklı.
Çünkü çark bu.
(İstisnaları tenzih ederek) Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, paşa, genel müdür çocuklarının, Sanayi Bakanı Çağlayan' ın bizim meslekten aldığı "5N 1K formülü" nü azıcık çarpıtırsak, "Neyi, nerede, nasıl, niçin, ne kadar" ücretle, komisyonla "kimin" için hangi üstün yetenekle yaptıklarını, denizden kümese, mısırdan silaha, nihaleden ihaleye kadar hangi "Rifat Amcalar" ın yanında "geleceklerini" bulduklarını düşünürsek.
Düşünürsek; Merkez Bankası başkanlığı, Hazine Müsteşarlığı, komutanlık gibi önemli ve millet ile devlet adına bir onur olarak da verilmiş görevi bitenlerin soluğu hangi medya gruplarında, hangi "yükü ağır başka Rifat Amcalar" ın yanında aldıklarını.
Rifat Bey ikazda sapın sonuna kadar haklı!