Pazar sabahı Mardin'den uçağa binip İstanbul'a uçtum. Uçuş yaklaşık iki saat sürdü.
Havaalanında alelacele üstümü değiştirip Ankara'ya gitmek için yeniden uçağa bindim.
50 dakikalık uçuş sonucu Ankara'ya vardık.
Hayatımın en güzel uçuşuydu diyebilirim.
Gökte, tam penceremin önünde kocaman bir dolunay vardı.
Dağların zirvesi dışında her bölümünü saran bulutlar, deniz gibi kıpır kıpırdı.
Gerçek üstü bir film izler gibiydim, Esenboğa'ya varınca acı gerçekle karşı karşıya kaldım. Bana duygusal anlar yaşatan bulutlar, Ankara'ya inişi olanaksız hale getirmişti.
Ankara üzerinde bir süre turladıktan sonra İstanbul'a döndük.
Ama Expo vardı ve İzmir bizim için çok önemliydi.
Alana iner inmez dış hatlar terminaline koştum, bir saat sonra kalkacak Paris uçağına bir yer buldum ve ucu ucuna Paris'e yetiştim. Yukarda yazdıklarımı da, Cumhurbaşkanı Gül ile aynı uçakta Paris'e gelen gazeteci arkadaşlardan aldım.
Günümün yaklaşık yedi saati uçakta geçti ama İzmir için her şeye değer.
Yayın tarihi: 27 Kasım 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/27//haber,E3C68FA3237442F58C0CAD3CC5390BD7.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.