Komşu bahçe... Gürcistan

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Gürcistan'dayız.
Gözlemlerimizi yarın uzun uzun yazarız.
"Komşu" bir ülke için "arka bahçe" sözünü söylemek doğru olmayabilir.
Gürcistan hemen "bitişiğimizdeki bahçe."
Azerbaycan gibi.

Türkiye "bulunduğu coğrafyanın" büyük ülkesi.
İstikrar adası.
"Çevresi ile yakından ilgilenmesi" gerekiyor.
Hatta zaman zaman da "kol kanat germesi."

İç sorunlarla uğraşan Gürcistan'a, Abdullah Gül'ün yaptığı ziyaret "yerinde ve zamanında."
Onlar "kendi sorunlarını kendileri aşacak."
Ama "gerektiğinde elbette komşu da katkıda bulunacak."

Seneler önce Türkiye ile Gürcistan arasındaki "kapının" açılışına gitmiştik.
Turgut Özal'la birlikte.
Sarp kapısının bulunduğu yerde "ortadan bölünmüş köyleri" gördük.
"2 taraftan" gelen insanlar, tören alanında birbirlerine "fotoğraf" gösteriyorlardı.
Herkes "akrabasını" arıyordu.
"Yakınını bulan" kucaklıyor, ağlıyordu.
"Tarihin" ve de "trajedinin" o gün bizzat tanığı olmuştuk.

Sonra Cumhurbaşkanı Demirel'le Gürcistan'a gittik.
Ülke bir yandan kalkınmaya çabalıyordu.
Bir yandan da iç sorunlarla boğuşuyordu.

3 yıl önceydi...
2004 Mart'ında Batum'daydık.
Bir akşam "Acaristan Devlet Başkanı Aslan Abaşidze'nin" konuğuyduk.
TÜTAV Başkanı Kemal Baytaş ve bir grup arkadaşımızla birlikte.
Yemekte Devlet Başkanı ile yan yanaydık.
Huzursuzdu.
"İç sorunlardan... Başkent Tiflis'ten... Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili'den" bahsediyordu.
Açıkçası "kendi özerkliğini" savunuyor, "merkezden" yakınıyordu.

Yemeğin ortasında Aslan Abaşidze "acele işim çıktı" diyerek gitti.
"Sarayında" Yüksek Mahkeme Başkanı ve Parlamento Başkan Yardımcısıyla yemeğe devam ettik.
Bir ara "bu 2 kişiye" sorduk:
- Bay Abaşidze'nin işi çok mu önemliydi?
Bize "jet uçağı işareti" yaptılar.
"Vıjjj" dediler:
- Moskova'ya uçtu... Kaçtı.

Ertesi sabah uyandığımızda, Başkent Tiflis'ten gelen tanklar Batum'u kuşatmıştı.

"Komşumuz" Gürcistan, Rusya ile aramızdaki "tampon" Gürcistan çok güzel bir ülke.
Dileriz "yeni kinler, yeni düşmanlıklar" yaratmadan, iç sorunlarının üstesinden gelirler.
Türkiye'ye yakışan "komşusuna yardımcı olmak."
Ve Türkiye de "komşuya sevgide, saygıda kusur etmiyor... Kol kanat geriyor."