Devam etsin ama...

Serbest Kürsü'de bu haftanın gündem maddeleri; Milli Takım'ın Norveç zaferi, yarın oynayacağımız Bosna maçı ve Fatih Terim'in durumuydu.
* Editör: Sizce Terim, Bosna maçından sonra görevi bırakacak mı? Bırakmalı mı?
* Ahmet Çakar: Bu işler, karı koca ilişkisi gibidir. Basınla Milli Takım arasında güven sorunu yok, sidik yarışı var. Kimse "Fatih Terim adam değildir" demiyor. Terim'in kavgacılığı bazı oyunculara da bulaştı. Karı koca kavgasında bile bir taraf çok sinirliyse diğeri alttan almalıdır. Terim'le basın arasında bu tür olaylar oldu ve kimse alttan almadı. "Ders almam, ders veririm" lafı, argoda 'gider yapmak' demektir. Tehlikeli işler, bunların manası yok. Basın hancıdır, kendisi ve Federasyon yetkilileri yolcu, bunu anlasın. Orada hancıların kurallarıyla kalınır. Tabii ki hancı da içindeki bazı adamlara çeki düzen vermelidir. Terim gitmeyecektir ve gitmemelidir.

'KAVGA ETMEK ONUN TARZI'
* İskender Günen: Milli Takım teknik direktörleri arasında Terim en az eleştirileni... Şenol Güneş Milli Takım'ı dünya üçüncüsü yaptı; sürekli yerden yere vuruldu. Ersun Yanal; Kazakistan'ı 6- 0, Gürcistan'ı 5-2 yendiğimiz maçlardan sonra kimler tarafından görevden alındı? Türk basınında bir gerçek var: Kişiye göre konuşma ve yorumlama.
* Kazım Kanat: Fatih Terim, Çukurovalı... Bizim oralarda tüm sorunlar kavga ederek çözülür. Terim'in bildiği ve anladığı lisan b u d u r . Bunlar olmasa Norveç'i yenem e z d i k . Medyanın kavgası Terim'i ateşledi. Ama sonra, aklını ilk kez kullandı ve uzlaşmacı oldu. Kendini Türkiye'den 1 ay dışarı atarak Türkiye'ye dışarıdan baktı. Sonra takımı aldı dışarı götürdü. Ama Bosna maçından sonra ona çok şey soracağım.
* Levent Tüzemen: Bence bırakmayacaktır ve bırakmamalıdır. Türkiye'nin elinde yetenekli oyuncular olduğunu söylüyoruz ama bu oyuncuların bir araya gelemediğini görüyoruz. Bugün sadece Terim'in değişimi değil, Ulusoy'un müdahalesi de başarıda pay sahibidir. Sınırlar çizilmiş, medya ilişkilerini Federasyon üstlenmiş, takım da Terim'e bırakılmıştır. Bunun anlamı şudur: "Ben seçilerek geldim sen atanarak görev yapıyorsun." Artık Terim ile basın arasında kavga yaşanmaz.
* Gürcan Bilgiç: Terim'e yakın kaynaklar Bosna maçından sonra görevi bırakıp güvenoyu isteyeceğini söylüyorlar. Doğru olan da budur. Norveç maçı öncesi "Terim Milli Takım'ı bır a k m a
* mı?" anketlerinde yüzde 90'a ulaşan 'Evet' cevapları vardı. Bunu Terim'in görmemesi mümkün değil. Milli T a k ı m ' E U R O 2008'e yıpranmış bir Terim değil, yeniden güvenilen ve görev verilen bir Terim götürmelidir.
* A.Ç: Terim akıllı bir adam. Bir lafla zeytin dalını uzattı. Kendisiyle inşallah Bosna maçından sonra oturulur, konuşulur. Halkla Milli Takım arsındaki kopukluğun sebeplerinden biri Terim'dir. Geri adımını da doğru buluyorum. Zaman zaman bazı basın mensupları da ailevi konulara girerek kantarın topuzunu aşmayı bırakın, içine etmiştir. Ama ben, bir Türk olarak 6 aydır yaşadığım acıları bir daha çekmek istemiyorum.

'BAŞARI İÇİN ÖZELEŞTİRİ ŞART'
* K.K: Bosna maçına kadar susacağım. Geçmişi deşmek, Terim'in kafasını karıştırmak istemiyorum. Çünkü geçmişle ilgili söyleyeceklerim ağır olacak.
* A.Ç: Ülke olarak son 6-8 ayda çok acı çektik. Sen, Yunanistan ve Norveç'i evlerinde yen, Malta ve Moldova'ya karşı puanları kaybet. Her şeyi Bosna maçı sonrasına bırakacağız. Ama ondan sonra herkes otokritiğini yapacak. Bu işler o kadar kolay değil.
* K.K: Başarılı olmak istiyorsak bu özeleştiriyi yapmak zorundayız. Israrla söylüyorum: Terim her şeyden önce büyük şok yaşadığımız o 5 maçın hesabını vermeli.