Kınalı kuzular giderken

KANAL D Ana Haber'de izledim. Irak sınırındaki sıfır noktalarına minibüslerle sevk edilen Mehmetçikler kameralara gülümseyerek el sallıyorlardı. Birinin avucunun içinde kına vardı. Kanal D Haber rejisi o kareyi dondurdu, büyüttü, çember içine aldı ve üstüne yazıyı bindirdi: "Kınalı Kuzular..." Daha önce TRT 1'deki Kınalı Kuzular dizisini tanıtırken yazmıştım. Biz Türkler üç vesile ile kına yakarız. Gelinleri, koca evine yollarken kınalarız. Hayatını yeni yuvasına adasın diye... Kurbanlık koçları kınalarız. Rabbimiz'e kurban olsunlar diye... Ve Çanakkale Savaşı'ndan bu yana askere gönderdiğimiz koç yiğitlerimize kına yakarız. Gerekirse vatanı ve milleti için kurban olsun diye... Şehitlik, bir vatanseverin erişeceği en yüksek mertebedir. Ama ben artık üniformasının içinde "kınalanmış" genç görmek istemiyorum. Zira vatan savunmasının ilk şartı; "hayatta kalıp" düşmanla sonuna kadar mücadele etmektir. Bu nedenle "kınalı asker" görmek beni üzüyor. Lütfen artık koç yiğitlerimizin avucuna kına yakmayalım. Peşinen kurban olmasınlar. Sağlıcakla gidip, esenlikle dönsünler...