kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Kasım 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

İstanbul'un orta yeri Antep

atv'nin görücüye çıkmaya hazırlanan yeni dizisi Karayılan'ın yapımcısı Tomris Giritlioğlu, Samandıra'daki platoya davet ettiğinde daha önce gördüklerim gibi birkaç bina, üç beş eski model araba ve binaya benzetilmiş bir-iki paravan göreceğimi sanmıştım. Ama o da ne? Setin girişini Fransız süvari alayı tutmuş. Onlarca mavi üniformalı lejyoneri görünce sıradan figüranlar sanıp, içlerinden birine "Tertip, şafak kaç?" diye takıldım. Bön bön suratıma baktı. Meğer yabancı askerleri canlandırmak için sete getirilen figüran ve oyuncular gerçekten de Fransız ve İngilizler arasından seçilmiş. Yani benim şaka yaptığım asker Türkçe bilmediği için yüzüme öyle anlamsızca bakıyormuş... Karayılan'ın dev platosunu gezdikçe şaşkınlığım daha da arttı. 1920'lerin Antep'ini adeta yeniden inşa etmişler. İnşa dediysem öyle sadece ön yüzü bulunan ve arkası kalasla desteklenen paravanlardan söz etmiyorum. Eski tarihi meydanda ne kadar bina, dükkan, konak varsa aynen inşa etmişler. Hatta taş işçiliği uzman heykeltıraşlar tarafından yeniden oyulmuş. Sadece binaların dış yüzeyleri mi? Konak, ev, hükümet binası, fırın ve caminin içi de aslına uygun olarak tefriş edilmiş. Yalnız, caminin hoparlöründen müezzinin ezanı değil, yönetmenin komutları duyuluyor. Onca figürana aynı anda hükmedebilmenin başka çaresi olmadığı için... At arabaları, motorlu araçlar, toplar, tüfekler ve diğer teçhizat yeniden imal edilmiş. 1000'e yakın kostüm tasarlanıp, dikilmiş. Özetle 1920'lerin Antep'inin neredeyse beşte birini getirip, İstanbul'un orta yerinde yeniden inşa etmişler. Dizinin konusunu daha önce yazmıştım. Antepli Karayılan efsanesi ekseninde, emperyalizme karşı nasıl top yekun mücadele edildiği anlatılıyor. Bugünün Türkiye gerçeğine bol bol atıfta bulunularak tabii... Hangi kanalda olursa olsun böyle özverili bir çalışmanın başarıya ulaşmasını diliyorum. Çünkü Karayılan tutarsa, televizyonculukta "prodüksiyon" adına bir çığır açılmış olacak. Yapımcılar ve kanal yöneticileri daha iyisini yapmak için yüreklerinde "cesaret" bulacaklar. Peki ya tutmazsa? Küçücük de olsa böyle bir olasılık var. İşte o zaman herkes adına çok üzüleceğim. En çok da sette dolaşırken gördüğüm, kırık eli alçıya alınmış heykeltıraş için... İnsanların neredeyse "hayatlarını" ortaya koydukları bir hayalin gerçekleşmesini en az onlar kadar çok istiyorum.