Alışık,sırtımı sıvazlayınca tiyatroya adımattım!

Cihan Ünal'ın büyük kızı Irmak Ünal, babasının gölgesinden kurtulmak isteyen genç bir oyuncu. Kendini ispatlamak için her şeyi yapıyor. Çeşitli dizilerde ve sinemada boy gösterdikten sonra; şimdi de, Sadri Alışık Tiyatrosu'nda sahnelenecek olan 'Çapraz Aşıklar' oyunuyla seyircinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Ünlü birinin kızı olduğu için değil, başarılı olduğu için oyunculuk yaptığını kanıtlama amacında olduğunu belirten Ünal'la yeni oyununu ve özel hayatını konuştuk...

* Bir tiyatro oyununa başlıyorsunuz. Hayalini kurduğunuz bir şey miydi bu?
Evet ve böyle bir teklif geldiği zaman çok sevindim. Sadri Alışık Sahnesi'nde 'Çapraz Aşıklar' adlı oyunda oynuyorum. Güzel bir komedi ve benim için çok iyi bir başlangıç olacağına inanıyorum. Daha önce de teklifler almıştım ama reddetmiştim. Türkiye'de ilk kez bir tiyatroda oynayacağım.

SOĞUK BİRİ DEĞİLİM!
* Bu oyunun, diğer teklifleri geri çevirmenize neden olan özelliği nedir?
Sadri Alışık Tiyatrosu olması çok önemliydi benim için. Ayrıca Kerem Bey (Alışık) beni çok yüreklendirdi. Bu yaklaşım da çok hoşuma gitti. Çünkü ben çok sık sırtı sıvazlanan bir insan değilim. Özellikle de mesleğimle ilgili. O nedenle böyle jestler hoşuma gidiyor.

* Neden sırtınızın sıvazlanmadığını düşünüyorsunuz?
Belki insanlar beni çok güçlü- kuvvetli görüyorlar, gerek duymuyorlar. Ama aslında ben severim yüreklendirilmeyi...

* Çok güçlü ya da soğuk durduğunuz için insanları uzaklaştırıyor olabilir misiniz?
Türkiye'ye geldiğimden beri hep bunu duyuyorum. "Çok soğuk duruyorsun, mesafeli gözüküyorsun" diyorlar ama artık buna inanmıyorum. Çünkü hiç alakam yok bu söyledikleriyle. Bence bu, insanların kolayına geliyor. Saçının, gözünün şekline göre insanlara yaklaşımımızı ayarlayacaksak çok işimiz var demektir.

* Türkiye'ye 5 yıl önce geldiniz. Hiç hayal kırıklığı yaşadınız mı burada?
Evet, tahminimden farklı bir yer buldum. Bu kadar uzun süre kalacağımı da zannetmiyordum. İlk zamanlar, "Oynadığım dizi tutmazsa dönerim" diyordum. Ama burada yaşamayı sevdim, işle ilgili duyduğum heyecanı sevdim. İstanbul'da, Los Angeles'ın heyecanı var, her an bir şeyler olabiliyor.

ESAS AŞKIM SİNEMA
* Zaman zaman yanlış algılandığınızı düşündünüz mü?
Düşündüğüm zamanlar oluyor ama düşünmediğim zamanlar oluyor. Bazen, "Hakikaten beni anlayan insanlar da var" diyorum. Daha olumlu bakmaya başladım galiba olaylara.

* Sanki sizin çok fazla savunma mekanizmanız varmış gibi duruyor, yanılıyor muyum?
Olabilir. Aslında o kadar kendini sıkan biri değilim. Hatta bu yüzden çok eleştirildiğim dönemler de oldu. Hayatımı olduğu gibi yaşıyorum. O bahsettiğiniz şey fiziksel görüntümle ilgili bence. Yoksa ben çok çabuk çözülen, duygularına kapılıp çabuk tepki veren biriyim.

* Tiyatro eğitimi alanlar her zaman tiyatroyu farklı bir yere koyar, size göre de öyle mi?
Hayır, benim için her zaman sinema en büyük adrenalin kaynağıdır. İkinci sırada televizyon, üçüncü sırada tiyatro gelir.

* Bildiğim kadarıyla yeni bir projeniz daha var...
Evet. Ben, Yunus Günçe, Serhat Soydan, Emre Kuzuoğlu ve Çiğdem Topal biraraya geldik ve 'Bağımsız Sinema Bağımlıları' adında bir grup kurduk. Yazıyoruz, çiziyoruz, hep beraber bir şeyler yaratmaya çalışıyoruz. Türkiye'de, sinema adına hatırlanacak bir dönem yaşadığımızı düşünüyorum. Çorbada bizim de tuzumuz olsun diye kurduk bu grubu. Grup, bir senaryo fikriyle oluştu ama Allah izin verirse bunu ileride bir prodüksiyon şirketine dönüştürmeyi düşünüyoruz.