Meclis'te "Gerilla" kavgası

DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın, bölücü terör örgütüne mensup teröristlerden, ''Gerilla'' diye söz etmesi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda tartışmalara neden oldu.Komisyonda, Dışişleri Bakanlığının 2008 bütçesi üzerindeki görüşmelerde söz alan DTP'li Kaplan, kin, nefret ve duygusallığa dayanan dış politikayla sorunların çözülemeyeceğini savundu.

AB sürecinde yapılan reformların yavaşladığını, sorun olmaya devam eden TCK'nın 301. maddesinden kurtulunması gerektiğini ileri süren Kaplan, Türkiye'de sivil otorite zaafı olduğunu iddia etti. Kaplan, egemenliğin halka devri isteniyorsa, asker ve polisin sivil otoritenin emri altında olması gerektiğini savunarak, ''Hiçbir demokraside asker bu kadar konuşmaz. Bir kışlaya siyaset ve ticaret girerse, o orduda ne birlik olur, ne dirlik olur ne de hukuk devleti olur. Bunu ortaklaşa aşmak zorundayız'' dedi.

Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin şimdi her yerde kabul gördüğünü, Irak yönetimin yüzünü Türkiye'ye döndüğünü iddia eden Kaplan, sağırlar diyaloğu oynandığını ileri sürdü.

Hasip Kaplan, şöyle konuştu:

''Son İstanbul Zirvesi ile Washington görüşmeleri sonrası özellikle Baykal'ın 180 derece de dönse Ortadoğu ile ilgili düşüncelerinin değişmesi, bizi bir daha sağduyuya yöneltirken... Irakla ilgili artık stratejik bir plan ve projemizin olması konusunda bir zorunluluğumuz var. Bu aynı zamanda Kafkaslar, Balkanlar, Ortadoğu çerçevesinde su ve enerji politikamızın netleşmesini gerektiriyor. Eğer Türkiye, Kafkaslar'da ve Ortadoğu'da su, enerji politikası ve güvenliği beraber almadığı zaman, salt 4-5 bin gerilla veya 10 bin gerilla veya isyancı veya terörist, adına ne derseniz deyin ama bu çerçevede olayı görmeye çalıştığınız sürece yanlış bir politikaya sahip olursunuz.''

Sürecin artık aktörü olmak istediklerini ifade eden DTP'li Kaplan, Meclisin, bu sürecin çözümüne katkı yapabileceğini kaydetti.

HERKES YEMİNİNE SADIK KALMALI

AK Parti Ankara Milletvekili Mehmet Zekai Özcan, DTP'li Hasip Kaplan'a sözleri dolayısıyla tepki gösterdi.

''Mecliste herkesin yeminine sadık kalması gerekir. Terör örgütü PKK ile arasındaki mesafeyi çok açık belirtmeyen, 'PKK bir terör örgütüdür' diyemeyen veya demeyenlerin, Mecliste bir çözüm bulma arayışları inandırıcı olmaz'' diyen Özcan, Türkiye'nin güçlü ve kararlı bir ülke olduğunu söyledi.

AK Parti'li Özcan, barışcı çözümün ancak terör örgütünün silah bırakmasıyla olacağını ifade ederken, DTP'li Kaplan'ın, ''Özal kadar yürekli olmak yeter'' diye laf atması üzerine, Türkiye'nin bölünmesine, bir terör örgütü tarafından tehdit edilmesine müsaade etmelerinin mümkün olmayacağını bildirdi.

RUHUM DARALDI

Kaplan'ın, ''Barıştan söz eden konuşmasını'' dinlerken ruhunun daraldığını söyleyen Özcan, Türkiye'de Kürt-Türk ayrımı varmış şeklinde ifadeler kullanılmasını da eleştirdi.

Özcan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yapılan yatırımlarla pozitif anlamda ayrımcılık yapıldığını ifade etti.

ANCAK SİLAHLA BAŞA ÇIKABİLİRİZ

CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek de Kaplan'ın ''Mecliste bu konuyu çözelim'' dediğini ifade ederek, ''Peki Kuzey Irak'tan PKK teröristi gelip Türk askerini öldürürken, bunu Meclisteki müzakereyle nasıl çözeceğiz? Kendimizi kandırmayalım'' dedi.

Özgürlüklerin gelişmesinden yana olduklarını belirten Özyürek, ''Ama kendisine göre siyasi hesaplarla, ülkeyi bölme hesaplarıyla eline silah alıp, bizim insanımızı öldürenlerle ancak silahla başa çıkabilirsiniz'' diye konuştu.

Kaplan'ın terör örgütü üyelerine ''gerilla'' dediğini, Türkiye'de bazılarının PKK'nın terör örgütü olduğunu kabul etmemesinin bu gerçeği değiştirmeyeceğini anlatan Özyürek, ABD ile dünyanın birçok ülkesinin PKK'yı terör örgütü olarak ilan ettiklerini belirtti.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın dile getirdiği Kuzey Irak'a yönelik yeni açılıma yöneltilen eleştirilere de yanıt veren Özyürek, Kuzey Irak'taki teröristlere karşı her türlü önlemin alınmasını, tezkerenin gereğinin yerine getirilmesini istediklerini kaydetti. Özyürek, suçu olmayan, terör olaylarına karışmayan insanlarla teröristi ayırmak gerektiğini ifade etti.

BİZE KART-KURT DİYORDUNUZ

CHP'li Özyürek'in, Türkiye'de ırk ve mezhebe göre ayrım yapılmadığını, ancak konuyu terör örgütünün, ''Türkiye'de Türk-Kürt ayrımı yapılıyor'' diye gündeme getirdiğini anlatırken, araya girerek laf atan DTP'li Kaplan, ''Daha düne kadar Kürt yok... Bize kart-kurt diyordunuz'' dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD Başkanı Bush ile yaptığı görüşme konusunda hükümetin aydınlatıcı bir açıklama yapmadığını savundu. Erdoğan'ın, Bush'a ''Siz Teksaslı'sınız, ben de Kasımpaşalıyım'' dediğine ilişkin haberleri anımsatan Elekdağ, Erdoğan'ın bunu söylerken, Kuzey Irak'ta kurulacak bağımsız Kürt devletinin Türkiye açısından yaratacağı felaketi de Bush'a izah etmesi gerektiğini kaydetti.

CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen de hükümetin, terörle mücadele konusunda kararlı bir politika izlemediğini öne sürdü.

Başbakan Erdoğan'ın ''karşı taraf adım atmazsa operasyon yaklaşmıştır'' dediğini savunan Öymen, ''Ne bekliyoruz? Karşı taraf kim?'' diye sordu.Öymen, Suudi Arabistan Kralı Abdullah'a, ''Devlet Şeref Madalyası'' verilmesini de ''rencide edici bulduğunu'' söyledi.

LİGHT, DİYET TEDBİRLER

MHP Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı, hükümete sınır ötesi operasyon konusunda yetki veren tezkerenin gereğinin yerine getirilmediğini öne sürdü.

Askeri harekat öncesi bir dizi tedbirin hayata geçirilmesi gerektiğini anlatan Bölükbaşı, ekonomik alanda alınacak tedbirlerin ne olacağının kamuoyuna açıklanmadığını belirtti.

Ekonomik yaptırımların etkili ve caydırıcı olabilmesinin, açıklanmasına bağlı olduğunu ifade eden Bölükbaşı, ''Ekonomik tedbirler açıklanmadığına göre light tedbirler olduğu, ince ve yumuşak, diyet tedbirler olduğu anlaşılmaktadır'' dedi.

TEZKERENİN İÇİ BOŞALTILDI, ETKİSİ SIFIRLANDI

Hükümetin, operasyonla ilgili Genelkurmay Başkanlığına siyasi direktif vermediğini iddia eden MHP'li Bölükbaşı, askeri makamların siyasi direktif olmadan planlama yapamayacağını söyledi.

Deniz Bölükbaşı, ''Siyasi, ekonomik, askeri caydırıcılığın asgari gereklerini yerine getirmekten ısrarla kaçınan Hükümet, tezkerenin içini boşaltmış, etkisini sıfırlamıştır. Eğer bu atalet sürerse, 17 Ekim tezkeresinin sahte ve sanal bir tezkere olarak hatırlanması kaçınılmaz olacaktır'' diye konuştu.

HER TÜRLÜ DOZAJ AŞILABİLİR

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal da hükümetin, sınır ötesi operasyon konusunda Meclisten aldığı yetkiyi sulandırdığını savundu.

Terör mücadele konusunda uygulanacağı ifade edilen ekonomik önlemlerde ilaç uygulamalarında olduğu gibi ''dozaj'' ayarlaması yapıldığını savunan Günal, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkarları söz konusu olduğunda her türlü dozaj aşımı yapılabilir'' diyerek, hükümetten bir an önce tezkereyi uygulamasını beklediklerini söyledi.

MHP'li Günal, CHP Genel Başkanı Baykal'ın Kuzey Irak'la ilgili açılımlarını da eleştirdi.