Geleceğin savaş alanı uzay
Silahlı Kuvvetler Dergisi'nde yer alan bir makalede gelecek 50 yıl içinde savaş ve çatışma alanlarının uzay olacağına dikkat çekilerek, harp sahalarında insansız araç ve yöntemlerin giderek önem kazanacağına ve uyduların öneminin katlanarak artacağına dikkat çekiliyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin süreli yayınlarından Silahlı Kuvvetler Dergisi'nin ekim sayısında yer alan Yüksek Mühendis Albay Levet
Kocabıyık tarafından kaleme alınan ''2050'li yılların güvenlik ortamı ve askeri teknolojilerin geleceği'' konulu makalede yarım yüzyıl sonrasının
güvenlik ortamı ve askerteknolojileri hakkında ilginç kestirimlerde bulunuluyor.
Artan dünya nüfusu karşısında suyun giderek daha kritik bir kaynak haline gelmekte olduğu ifade edilerek, yapay olarak yeterli miktarda
üretilemediği veya ekonomik arıtma yöntemleri için uygun teknolojiler geliştirilemediği takdirde suyun, küresel boyutta sorun yaratacak önemli
bir çatışma konusu olmasının beklenmesi gerektiği vurgulandı. Bu nedenle kamuoyunun silahlı kuvvetlere ilgisinin artacağı, askerlik mesleğinin
yapısı, görevi, gerekliliği ve kamusal konumu giderek artan bir şekilde kamuoyunun merceği altına alınacağı ifade edildi.
İnsani kayıplara, her ne gerekçe ile olursa olsun, uluslar tarafından giderek daha az tolerans gösterileceği bu nedenle insanın daha az riske
atılacağı, başta insansız platformlarının yaygınlaşması olmak üzere bireyi harp sahasından uzaklaştıran yöntem ve teknolojilerin
yaygınlaşacağı belirtildi.
Gelecekte askeri ittifaklar ve koalisyonların artacağı da öngörülerek, kitle imha silahlarının üretiminin kolaylaşacağı belirtildi. Bu
silahların üretiminin temelinde bilgi olduğu kaydedilerek, bilginin giderek arttığı ve paylaşıldığı bir ortamda kitle imha silahlarının
üretimine ilişkin bilgilerin sonsuza dek sayılı ülkelerin tekelinde kalmasının beklenmemesi gerektiğine işaret edildi.
ASKERİ TEKNOLOJİ ALANINDAKİ GELİŞMELERE BAKARAK
Askerteknoloji alanındaki gelişmelere bakarak yaklaşık yarım yüzyıl için sağlam ve güvenilir öngörülerde bulunabilmenin mümkün olduğu ifade
edilerek, gelecekte harp platformlarının insansızlaşacağı ön görüsünde bulunuldu. Deniz altında, su üstünde, karada ve havada bunun ilk
örnekleri görülmeye başlanan ve yalnızca istihbarat, keşif ve gözetleme amaçlı olarak kullanılan insansız platform ve araçların yakın gelecekte
savunma ve saldırı yetenekleriyle donatılacağı anlatıldı.
Bu konuda modern hava kuvvetlerinin öncülük yaptığı ifade edilerek, ortak bir program olan Joint Strike Fighter'in (F-35) ABD Hava
Kuvvetleri'nin son insanlı savaş uçağı olacağı iddia edildiğine yer verilerek, başta ABD olmak üzere Batı'nın ileri teknolojiye sahip
ülkelerinin ise çoktan insansız hava muharebe aracı programlarını başlattığına dikkat çekildi.
Deniz kuvvetlerinde de benzer gelişmelerin gözlendiği vurgulanarak, örnek olarak ABD'nin 115 metre uzunluğunda 3 bin ton ağırlığındaki kıyı
muharebe gemisinin yalnızca 40 kişilik bir personele sahip olduğuna işaret edildi.Su üstünde tamamen insansız araçlara ise İsrail'den örnekler vererek, İsrail firması Rafael tarafından geliştirilen, üzerinde 7.62 mm çapında mini bir top ve çeşitli algılayıcı sistemlerine de sahip uzaktan
denetimli bu platformun terörist saldırılara karşı Basra Körfezi ve Akdeniz'de başarıyla uygulandığı anlatıldı.
Bu platformların yapay zeka teknolojileri kullanılarak tamamen otonom hale getirilmeleri, değişik aktif ve pasif algılayıcı sistemleri ile keşif, gözetleme, araştırma ve inceleme yanında saldırı görevleri için kullanılmaları konusunda çalışmaların devam ettiği anlatılarak, insansız
araçların karadaki uygulamalarına da yer verildi.
Gelecekte harp silah ve araçlarının giderek küçüleceği kaydedilerek, tahrik sistemlerinin ihtiyaç duyduğu teknik donanımın boyutlarının
giderek küçüldüğünü ifade edildi. Birim alana düşen transistör sayısındaki artış ile daha küçük elektronik gereç ve sistemler yapılabileceği, sonuçta daha küçük harp araç ve gereçlerinin üretiminin mümkün olacağı vurgulandı.
Son zamanlarda metal olmayan yapı malzemesinin kullanılması ve radar yayınlarını emen boya türleri ile özellikle elektromanyetik yayın yapan
radarlara karşı belirli ölçülerde görünmezlik sağlandığına dikkat çekildi.
KİNETİK SİLAHLARIN YERİNE YÖNLENDİRİLMİŞ ENERJİ SİLAHLARI
Kinetik silahların yerini yönlendirilmiş enerji silahlarının alacağı kaydedilerek, kinetik silahların yüksek imha gücüne bir süre daha
ihtiyaç duyulmaya devam edileceği, fakat zamanla bunu daha az hasarla ve çok daha büyük hassasiyetle yapma avantajına sahip olan yönlendirilmiş enerji silahlarının giderek kinetik silahların yerini alacağı belirtildi.
Değişik teknolojilere dayanan etkili fakat yüksek imha gücüne de sahip yönlendirilmiş enerji silahlarının kısa bir süre sonra muharebe
sahalarında yaygınlaşmasının beklenmesi gerektiği ifade edilerek, bu tür silahların önemli bir avantajının da istendiğinde öldürücü olmaması
olduğu belirtildi.
ABD'li Raytheon firmasının tarafından geliştirilen ve 95 GHzde elektromanyetik dalga yayarak insan teninde yanma hissi uyandıran ve
toplumsal olaylara müdahale amacıyla kullanılması öngörülen ''Araca Monteli Etken Önleme Sistemi''nin 24 Ocak'da Georgia'Da bulunan Moody
Hava Üssünde dünya basınına tanıtıldığı hatırlatılarak, sağladığı önemli avantaj nedeniyle bu silahların yaygınlaşarak elde taşınabilir
türlerinin de kısa sürede hizmete sunulması ve harp sahasında kullanımının mümkün olacağı belirtildi.
Diğer yandan, bu silahların uydular üzerine monte edilerek önünde coğrafi bir engel olmaksızın dünyanın herhangi bir noktasını uzaydan
rahatlıkla vurabilecek, imha gücü yüksek stratejik silahlara dönüşmesinin de beklenmesi gerektiği kaydedildi.
İnsan rolünü üstlenen makineler yaygınlaşacağı da kaydedilerek, bugün insanın savaş ile ilgili eylemler konusunda karar verici rolünün tartışılmayacağını bunun nedeninin insan zekasını taklit edecek yapay zeka teknolojilerinin henüz yeterince gelişmemiş olmasından
kaynaklandığı ancak bu konu giderek daha fazla araştırılacak ve sonunda insanın savaş alanındaki görevlerini üstlenebilecek üstün teknoloji
ürünü otonom makinelerin üretimi ile sonuçlanacağı kaydedildi. Yapay zeka alanındaki gelişmelerin hızının bu konunun yarım yüzyıldan daha
fazla zaman alacağı değerlendirilmesi yapılarak, özellikle uydulardan, sensör taşıyıcı platformlar olarak daha yoğun istifade edileceği ve
uyduların haberleşme yanında görüntü, radar, elektronik, sinyal gibi her türlü veri toplama ve istihbarat konusunda yaygın ve etkin olarak
kullanılacağı vurgulandı.
Uzayın yeni muharebe alanı olacağı yeni dönemde uyduların öneminin katlanarak artacağı öngörüsünde bulunularak, şunlar kaydedildi:
''Başlangıçta iletişim amaçlı olarak kullanılan uydular, bugün keşif, gözetlemeden, silah platformuna kadar çok değişik maksatlarla
kullanılmaya başlanmıştır. Bu yönleriyle birer harp vasıtası haline gelen uydular, bulundukları uzayı da bir rekabet ve çatışma alanı haline
getirmektedirler. Kesintisiz iletişim ve küresel mevki bulmak için uyduların önemi devam edecek olmakla birlikte, yakın bir gelecekte
istihbarat ve keşif-gözetleme amacıyla çok daha etkin kullanılmaları beklenmelidir. Daha sonra, özellikle yönlendirilmiş enerji silahlarının
gelişmesi ile birlikte, gerek çevresini ve gerekse yeryüzündeki herhangi bir noktayı rahatlıkla hedef alabilecek konumdaki uydular, silah
taşıyıcı platformlar olarak en etkin rollerini üstlenecektir. Bu noktadan itibaren uzay, yeni bir muharebe alanı olarak birçok bakımdan
üstünlük mücadelesine sahne olacaktır.''
AA
Yayın tarihi: 6 Kasım 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/06//haber,13F648275C464836A4F37B3AB49321ED.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.