kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Kasım 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Zeyno'ya bu savaşları kim anlatacak?

Deniz Uğur, aylardır her röportajda o kadar ustalıkla yanıtlar veriyordu ki, kimse anlayamıyordu Tamer Karadağlı ile gerçekten bir ilişkisi var mı yok mu diye... Ama takke düştü, kel göründü... Ayrılıktan söz ediyorum. Beraberlik bitince bakın insan ne hale dönüşüyor. Tamer Karadağlı bile "Benim beraber olduğum kadın bu kadın mıydı?" diye soruyordur. Deniz Hanım'ın feci lafları var... Diyor ki; Tamer ile ilişkimiz sanıldığı gibi 7 ay önce değil, 2.5 yıl önce başladı. Bu ilişkiyi Arzu Balkan biliyordu. Kocasını tutabilmek için bile bile hamile kaldı. Arzu'nun hamile olduğunu duyunca Tamer'i sette dövdüm, bunu nasıl yaparsın, diye. Bana 'Çok çok sarhoştum, Teksas'ta film çekiminde oldu. Beni affet' diye yalvardı." Sizce Deniz Uğur bunları niye anlatıyor? a) Müthiş yaralı, öfkesi henüz dinmemiş. b) Aslında derdi Tamer Karadağlı ile değil, onun eski eşi Arzu Balkan'la. Sizce hangi şık doğru? Bence ikisi de... Bu kadın daha üç-beş gün önce "Ben okuyup bitirdiğim ve sonra da kapağını kapattığım bir kitabı tekrar okumam" dememiş miydi? Öyleyse şimdi niye konuşuyor? Kitabın sayfaları hâlâ niçin karıştırılıyor? Deniz Uğur, açıklamalarıyla karşı tarafı yaralamaya çalışırken -Arzu Balkan'dan söz ediyorum- aslında kendini yerin dibine sokmuş. Bu nasıl bir hırssa, ona 'evli bir erkekle 2.5 yıl birlikte yaşadım' itirafını bile yaptırtmış. Nedeni ne olursa olsun, kendisi de bir anne olan Deniz Uğur'un, küçücük bir kız çocuğunun, minik Zeynep'in dünyaya geliş hikayesini böyle hırsla, yakışmayan kelimelerle anlatması çok ayıp... Karadağlı'nın kızı bir gün büyüdüğünde, aklı erdiğinde bir yerlerde Deniz Uğur'un açıklamalarıyla karşılaşsa, olup biteni ona kim hangi sözcüklerle açıklayabilir ki? Bu hikaye artık çok can sıkıcı olmaya başladı... İnsanın kendini korumaya çalışırken, başkasını ezmeye, aşağılamaya çalışması ve bunu matah bir şeymiş gibi sunması gerçekten de çok ayıp. Tamer Karadağlı ne sözler vermiş olursa olsun, kendisini ne kadar aldatılmış hissederse hissetsin, bu durum Deniz Uğur'un bir başka kadına ve onun kucağındaki minik bebeğine hakaretini haklı çıkarmaz... Son söz: Diyelim ki başkası kötü... Sizin de mi kötü olmanız gerekiyor?