kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Ekim 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
OKUR TEMSİLCİSİ
Okur Temsilcisi

Sorumluluk çerçevesi

BAZI okurlardan aldığım eleştiriler, sorular var.
Acaba Sabah rehin alınan asker fotoğraflarını vermemekle doğru davrandı mı?
Bence tartışmaya ve farklı uygulamaya açık bir konu bu. Sabah yazı işlerinin kaygıları anlaşılabilir. İkilem şu: Bir yanda propagandaya alet olma riski var, öte yanda canlarından, dostlarından bir haber alma ihtiyacı içinde bulunan insanlar, okurlar, halk... Bana göre ikincisi ağır basar. Fotoğraf yayımlamamak doğru olsa bile, fotoğrafın ne anlattığını, askerlerin isimlerini gazete sayfalarında yazıyla aktarmak akılcı bir tercihtir. "Askerler sağlıklı görünüyordu" vs. gibi bilgilerle. O fotoğrafın içerdiği "haber"le yetinip, halkın bilgi ihtiyacını gidermek esastır. İngiltere'nin en saygın gazeteleri; Guardian, Times, Telegraph, Independent vb. İran'ın Körfez'den kaçırdığı askerlerin görüntülerini, kaçırılan gazeteci ve görevlilerin Gazze veya Afganistan'dan fotoğraflarını bu saiklerden hareketle vermeyi tercih etmiştir.
Hassas bölgelerde, olağanüstü koşullar altında görev yapan insanların güvenliği, habercilik yaparken de dikkat edilmesi gereken bir husus.
25 Ekim Perşembe tarihli gazetede, orta sayfada, Top Sesleri Altında Eğitim Devam Ediyor başlıklı haber, çatışma sesleri altında okullarda görev yapan öğretmenlerin eğitim için sürdürdükleri çabaları gündeme taşıyordu.
Haberin odak noktasında, çatışmaların yaşandığı Dağlıca'nın yakınlarındaki bir yerleşim merkezinde 8 aydır canla başla ilköğretime katkıda bulunan İzmirli bir genç öğretmen vardı. Haberin yayımlanmasından bir gün sonra, endişe içinde bir erkek sesi telefonda:
"Ben anlatılan öğretmenin babasıyım" diyordu. "Kızım muhabirinize ısrarla 'bunu yazmayın' dediği halde, 'emekli bir astsubayın kızı' diye yazılmış. Bölgenin ne halde olduğunu biliyorsunuz, kızım da zor koşulların farkında. Ama yazmayın dediği bir şeyi de yazmamalıydınız. Ortada hiç neden yokken kutsal bir görev yapan insanları hedef göstermeyin.."
Uyarıyı gayet iyi anlıyorum. Öğretmen hanım adını bilerek vermiş, gülerek fotoğraf çektirmiş; ama bir noktada hassasiyet istemiş. O nokta, ayrıca, habere hiçbir şey katmayan, gereksiz bir ayrıntı. Püf noktası da zaten bu.
Sorumlu habercilik adına nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatan, önemli bir şikâyet.