* Engin Yiğitgil, küfürler savururken, size vurabildi mi? Temas hatırlamıyorum... Olayın başında beni arkamdan itiyordu ama tekme veya yumruğunun bana ulaştığını hatırlayamıyorum... Sırtımda ve kollarımda morluklar vardı. Doktor da bunu doğruladı.
* Bu olay, Engin Bey'i son görüşünüz mü oldu? Hayır, Rıdvan (Akar) geldi. Gidip Engin Bey ile konuşmuş. Döneceğimizi söylemiş. Yaptığı hatayı düzeltmesini istemiş. Düşündüğü her şeyi söylemiş. Adam hep alttan almış. Umur Bey (Birand) gidip, "Nimet Hanım'dan özür dilemeniz gerek" demiş. Engin Bey de "O gelip benden özür dilesin" demiş. Ben hiçbir şeyi unutamam. Çok fena dayak yiyecektim. Kaçabileceğim bir yer yoktu.
'ÇOK PİŞMANIM' DEMİŞ
* Sonra herhangi bir girişimi olmamış mı Engin Bey'in? Sonra Rıdvan'ı aramış "Ben çok pişmanım, ne yaptığımı bilmiyorum, yaptıklarıma da inanamıyorum, Nimet Hanım'dan özür dilemek istiyorum" demiş. Ve yalnız görüşmek istemiş. Bana söylediklerinde elim ayağım titredi. Gözlerini hatırlayınca çok fena oluyorum. Sonra ısrarla geldi. Lobide yanıma oturdu. "Yaklaşmayın bana, sizden iğreniyorum" dedim. "Aaa Nimetçiğim, ben iğrenç bir adam mıyım? Ben salon adamıyım, incelmiş zevkleri olan bir adamım" dedi. İnsan bu kadar mı yüzsüz olur? Kabul etmiyorum ben özür filan!
* Neden böyle bir olay yaşandığını sormadınız mı? Neden yaptığını sordum. "O ben değildim" dedi. "Bende ve abimde bir hastalık var" dedi. "Yüksek tansiyon var bende, tansiyonum yükselince kendimi kaybediyorum. O an seni tanımadım" dedi. Ben de fazla uzatmadım. Ben bu işimden para istemiyorum. Bir sürü insan ekmek yiyor. "Size pazar akşamına kadar süre. O ana kadar hiçbir şey yapmayacağım. Doktor raporum var. Yasal haklarımı da öğrendim. Avukatım da var. Şimdi gidin ama pazar akşamına dek en küçük sorun çıkarmayacaksınız" dedim.
Yayın tarihi: 29 Ekim 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/29/gny/haber,80BEFB19D1A142D79E58BB49E0738B7C.html
Tüm hakları saklıdır.