- Dışarıdan duruşunuz çok soğuk ve mağrur. Ama konuşurken daha sıcaksınız... - Dışarıdan öyle görünmesinde fayda var. Tabii bu bilerek yaptığım bir şey değil.
- Arkadaşlık kurmak zor mudur sizin için?
- Ukalalık gibi algılanmasın ama kendimi kıymetli bulduğum için çok fazla arkadaşım yok. Çok sayılı ve bunun da yeterli olduğunu düşünüyorum. Ama birçok kişiyle diyaloğum vardır tabii yerine göre.
- "Kendimi kıymetli bulduğum için," derken, kalabalıklarda daha fazla incinmekten mi çekiniyorsunuz?
- Yoo, ben bu hayatta çok insana yer olmadığını düşünüyorum. Çevrem çok ama sürekli görüştüğüm ve yanında kendimi rahat hissettiğim çok az insan vardır. Nedenini bilmiyorum ama çocukluğumdan beri bu böyle...
- Güven sorunu belki de...
- Bu da var tabii, kolay kolay güvenmem ve paylaşmam. Sorunlarımı hemen açıp arkadaşıma anlatmayı, ondan bir şeyler ummayı da kişisel olarak bir başarısızlık olarak görürüm. İnsanlar kendi sorunlarını kendileri çözebilmeli. Biliyorum, zor bir şeyden bahsediyorum ama olması gereken bu bence. Doğru ya da yanlış, bilemem...
- Kendinizi yalnız hissetmiyor musunuz zaman zaman?
- Ben 27 yıldır yalnızım! İnsan hep yalnızdır zaten... Ya da şöyle düzelteyim, yalnız değilim ama tek başınayım. Çünkü aslında ikisi farklı kavramlar. Yalnızlık gerçekten kötü bir şey. Ben her zaman tek başına davrandım. Sonuçta ben mutluysam etrafımdaki insanlar, ailem ve arkadaşlarım da mutlu oluyor...
- Alınganlık var mı, hakkınızda çıkan haberlere bozulur musunuz?
- Yok, onlar genç kızlık döneminde olan şeylerdi. Karşı tarafında nasıl düşündüğünü anlayabildiğin zaman, alınganlık ve kırgınlıklar da azalıyor. 17-18 yaşında "Neden öyle söyledin de telefonu kapadın,"a alınabilirdim ama şimdi hayatta daha önemli sorunlar olduğunu biliyorum. Aksi şimdi bana şımarıklık gibi geliyor.
Yayın tarihi: 28 Ekim 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/28/pz/haber,C6D55A6FEA774D7BBECB3EA4F7F56ECB.html
Tüm hakları saklıdır.