Julien Opie, devasa Kate Moss portreleri çalışmış.
Pek havalı bir fuar oldu
Çağdaş sanat fuarı Frieze, Londra'nın en 'trendy' kültürel etkinliğine dönüştü. Her an Tom Ford veya Claudia Schiffer'la burun buruna gelebilirsiniz!..
Londra geçtiğimiz hafta sanatla yatıp sanatla kalktı. Bir yanda önceki yıllarda İstanbul Bienali'ne de katılan Doris Salcedo'nun, Tate Modern müzesinin zemininde oluşturduğu ve birkaç kişinin ayağını burkmasına neden olan dev çatlak; diğer yanda Louise Bourgeois retrospektifi ve tüm çağdaş sanat meraklılarını Londra'ya akın ettiren Frieze Sanat Fuarı. Kısıtlı zamanım nedeniyle ne yazık ki sadece Frieze'i görebildim. Bu yıl beşincisi düzenlenen çağdaş sanat fuarı, artık Londra kültürel hayatının ayrılmaz bir parçası haline gelmiş. Öyle ki sanattan anlayan, anlamayan herkes için en azından 'orada bulunmak' şart olmuş. Geçen yıl 63 bin kişinin ziyaret ettiği bu trendy sanat olayına bu sene ne Claudia Schiffer, ne Tom Ford, ne Hugh Grant, ne de Kate Moss kayıtsız kalabilmiş. Yemek servisi ise şehrin en iyi restoranlarından Le Caprice'den soruluyor.
MOSS'UN SANAT HALİ!
Tam 21 bin metrekarelik bir alana yayılan Frieze'de, 'çağdaş sanatın en yenileri ve en heyecan vericileri' sergileniyor. Fuara bu yıl aralarında Lübnan, Çin ve Fas'ın da bulunduğu 28 ülkeden 151 galeri ve binin üzerinde sanatçı katıldı. Fuardaki en dikkat çeken iş, Richard Prince'in 1970 model turuncu Dodge Challenger arabasıydı. 'Faniler' sergisinde kendi tasarladığı etten kıyafetlerle yaşlı kadınları giydiren Pınar Yolaçan'ın yeni çalışmaları da yine şaşırtıcı, yine ürperticiydi. White Cube galerisinin standında 20 ve 50 pound'luk banknotların üzerine çizimler yapan Jake ve Dinos Chapman; standını bit pazarına dönüştüren Rob Pruitt ve Jonathan Horowitz'in üzerlerinde 'Küratörler de insandır', 'Canlı bombalar da insandır' yazan küçük figürleri çok ilgi gördü. Ömer Koç'un koleksiyonunda da bulunan Julien Opie, bu kez devasa Kate Moss portreleri çalışmış ve Kate Moss'un bilmemkaçıncı kez bir sanat eserine dönüşmesine aracı olmuştu.
BİR GİZEMLİ TÜRK
Fuardaki sanat alışverişinin de çok canlı olduğunu öğrendim. Öncelikle Tate Modern toplam 150 bin pound değerinde eser satın almış. Galeriler, bilhassa Ortadoğu, Avrupa ve Koreli yeni alıcılardan pek memnunmuş. Çılgın gibi eser toplayan gizemli bir Türk'ün varlığı ise gazetelere kadar yansıdı! Bu arada eleştirmenler, çağdaş sanatta yeni trendin neon olduğuna karar verdiler. Tracey Emin'in neon işlerinin hepsinin satılması da onları kanıtlar gibiydi. Frieze ve benzerleri her ne kadar kimi çevrelerce 'yaratıcılığı geri plana atarak sanatçıları ticari düşünmeye zorladıkları' için eleştirilseler de, uluslararası çağdaş sanat furaları artık 'yeni bienaller' olarak adlandırılıyor. 28 Kasım'da başlayacak ve bu yıl ikincisi düzenlenecek Contemporary İstanbul'u, tam da bu yüzden daha büyük bir merak ve heyecanla bekliyorum. Pınar Yolaçan'ın bir çalışması.
Yayın tarihi: 20 Ekim 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/20/ct/haber,9B1ED1797DD04A04BEF29BB03343B621.html
Tüm hakları saklıdır.