Su altından saman yürütmek (!)

ÜZERİNDEN iki hafta geçti. Bekledim... Bekledim ki, yanılayım ve düşündüklerimden dolayı mahcup olayım diye... Ama ne gezer?.. Namık Ekin eski hocamdır. Bakırköy'de işlettiği spor salonunda çok ter akıtmışlığım vardır. Bir de Çamlık'taki arsada birlikte futbol oynardık. O sağ açık oynuyorsa ben sağ çizgiye asla yaklaşmazdım. Çünkü sert oynardı. Namık Hoca 65 yaşında Karadeniz'den daldı, Marmara'dan çıktı... Yaşıtları, Boğaz'ın banklarına oflaya puflaya oturup, emeklilik günlerinde bel ağrısı çekerken, o aynı dakikalarda Boğaz'ı bir ucundan bir ucuna kat ediyordu. Hem de suyun altından... Televizyondaki görüntülere baktım. Hocanın yanında sadece öğrencileri ve Sarıyer Belediye Başkanı Yusuf Tülün vardı. Ekin'i destekleyen sadece Sarıyer Belediyesi'ydi. O da, hocamız yaz kampı için Kilyos Sosyal Tesisleri'nde çocuklara ders vermeyi kabul ettiği için... 70'ine merdiven dayayan bir dede, 52 kilometreyi su altından kat edip, "bir denizden diğerine su altından en uzun geçişi yapan insan" olarak Guinnes Rekorlar Kitabı'na girmeye aday oluyor, kimsenin umurunda değil... Hoca dalmadan önce anlatıyordu, "Su altında üç çeşit yemekle beslenme imkanı veren aparatlardan lazım ama çok pahalı. Ben yine pipetten çorba içeceğim!.." Yahu Amerika'da, Fransa'da, İngiltere'de olsa yer yerinden oynar. Haber kanalları 52 saat yayın yapar. Suyun altına girdiği, sudan çıktığı yerlerde yangın söndürme gemileri sular fışkırtır, gemiler, yatlar, tekneler kornalarını çalar, sahil güvenlik ve haber helikopterleri güzergahın üzerinde uçar. Sponsorlar, "Adımız bu muhteşem insanla birlikte anılsın" diye sıraya girer. Günlerdir bir umutla bekledim. Ama nerdeee?.. Az daha unutuyordum. Namık Hoca bu rekor denemesini, su altında yaralanan bir dalgıç arkadaşının hastane masraflarını karşılamak için yaptı. Yani, su altından saman yürüttü, kimsenin ruhu duymadı!..