Ankara doğumlu olan Hakan Aysev, çocukluğunda müzikten sınıfta kalan bir öğrenciymiş! Aklı fikri basketboldaymış ve 7 yıl profesyonel olarak basket oynamış.
İLİŞKİLİ HABERLER
Operacılar birbirinin kuyusunu kazıyor
Operacılar birbirinin kuyusunu kazıyor
Operayı geniş kitlelere sevdirmeyi misyon edinen Hakan Aysev, bu yüzden çok eleştirildiğini söyledi: Ekrana çıktığım için hakkımda çok konuşuldu. Zaten operacılar arasında bağlılık yoktur, herkes birbirinin kuyusunu kazmaya çalışır..
eçtiğimiz yıl 'Şarkı Söylemek Lazım' adlı yarışmanın koçları arasında yer alan tenor Hakan Aysev, ekranda çok göründüğü için aldığı eleştirilerden yana dertli. "Ben bir opera sanatçısıyım. Başka türlü kendimi nasıl tanıtabilirim ki?" diyen Aysev, opera camiasındaki ilişkileri şöyle değerlendirdi: "Türkiye'de üç kişi bir araya gelip, iş yapamıyor. Yanlış bir kıskançlık ve sindirememe var. Ayrıca operacılar arasında bağlılık yoktur, herkes birbirinin kuyusunu kazmaya çalışır! Avrupa'da ise böyle bir sorun yok çünkü onlar daha profesyonel. Sahnede bir rekabet vardır ancak bu, sahneden inince biter."
OPERAYA İLGİ ÇOĞALDI
* Operayı geniş kitlelere sevdirmeyi misyon edinmiş bir sanatçısınız. Sizce Türkiye'de opera hak ettiği değeri görüyor mu?
Türkiye'de operaya ilk açıldığı dönemlerde çok önem vermişler. Yanlış kültür politikalarından dolayı daha sonra insanlar, hep tek sesli müzik dinlemeye itilmiş. Ancak son yıllarda operaya çok ilgi var. Türkiye'de yaygınlaşmasında benim de etkim olduğunu düşünüyorum. Yaygınlaştırmak için konserler verdim ve çok ilgi gördüm.
* Operacıların halktan biraz uzak duruşları var değil mi?
Asla kimseyi yanlarına yaklaştırmayan, uzak bakan bir havaları vardır. Ancak ben insanlarla beraber olmak ve yaptıklarımı onlarla paylaşmak istiyorum. Opera algılanması zor bir sanat olabilir. Ben insanlarla aramda bir köprü kurarak, onlara operayı anlatmaya çalışıyorum. Bunu yaptığım için çoğu zaman eleştiriliyorum. Oysa ben iyi müzik yapan insanların artık ekranlara çıkması gerektiğine inanıyorum. Türkiye'de herkese en azından bir kere opera dinletmek istiyorum.
ARTIK BENİ TANIYORLAR
* Aldığınız eleştiriler sizi üzdü mü?
Önceleri üzülüyordum. Dünyaca ünlü isimlerle çalışırken de bu kişiler tepki vermişti. Bu insanların bir kıskançlığı var. Öte yandan benim amacımı gerçek anlamda anlamayanlar da var. Şöhret olmak için böyle şeyler yaptığımı düşünebiliyorlar. Bir opera sanatçısı olarak ne kadar şöhret olabilirsiniz ki?
* Halkın size yaklaşımı nasıl? Sokakta daha çok tanınıyorsunuz değil mi?
Beni tanıyorlar ve yaptığım şeylerin karşılığını bu şekilde alıyorum.
* Siz Türkiye'de en çok hangi şarkıcıları beğeniyorsunuz?
Özcan Deniz'in sesini, oyunculuğunu ve insanlığını çok beğeniyorum. Fatih Erkoç'un ise Türkiye'nin en iyi müzisyeni olduğunu düşünüyorum.
* Kadınlar arasında beğendikleriniz yok mu?
Bayanlarda biraz zor! Çünkü genelde yetenekleriyle bir yere gelemiyorlar. (gülüyor) Dış görünüşe daha fazla önem veriyorlar. Ancak; Sibel Can, Ebru Gündeş ve Şebnem Ferah çok düzgün şarkı söylüyor. Sezen Aksu'yu ise çok başka bir yere koyuyorum.
HERKESE AYNI PARA
* Peki İbrahim Tatlıses'e 'Yerli Pavarotti' denmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bence bu yorumlar yanlış. Böyle bir karşılaştırma yapmamak gerekiyor.
* Devlet sanatçılığı son dönemlerde tartışıldı. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Devlet sanatçılığı doğru bir yöntemdir. Klasik müzik sanatçılarının, tiyatrocuların değer görebileceği alan yok. En ünlü opera sanatçısı da, hiç tanınmayanı da aynı parayı alıyor. Zaten operacılar arasında bağlılık yoktur. Herkes birbirinin kuyusunu kazmaya çalışıyor.
* Devlet sanatçısı olmak, maddi açıdan tatmin ediyor mu?
Tabii ki etmiyor. Son 10 yıldan beri sanatçılara zam yapılmadı. Bir opera sanatçısı her evde oturamaz; yaşadığı evin izolasyonu olmak zorundadır. Her gün ses açmanız gerekir. Toplu taşıma araçlarına binemezsiniz. Çünkü ortamdan bir hastalık kaptığınızda, en az bir ay iş yapamazsınız. Çok korunaklı yaşamanız gerekir.
İLİŞKİLİ HABERLER
Operacılar birbirinin kuyusunu kazıyor
Yayın tarihi: 19 Ekim 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/19/gny/haber,86A123B9C5294C2D840FAFD5BAEEE27E.html
Tüm hakları saklıdır.