Takım değiliz

Avrupa Şampiyonası elemelerinde mücadele eden Milli Takım, Yunanistan bozgunuyla finallere katılma şansını ateşe attı. Ay-yıldızın artık grupta ikinci sıraya yükselen Norveç'i deplasmanda yenmesi gerekecek. Grup mücadelesi başlarken ilk iki için en büyük favorilerden biri olan Türkiye'nin bu duruma düşmesinin faturası ise teknik direktör Fatih Terim'e kesildi. Tecrübeli teknik adama yöneltilen eleştirilerden en önemlisi, eleme grubunda oynanan 10 maçta takımda herhangi bir taşı doğru olarak yerine koyamaması oldu.

SİSTEM GERÇEKTEN YOK
Terim, Milli Takım'ın başına geçtiğinde belli bir sistemi olmayacağını söyledi. Ama Fatih Hoca'nın eski günlerinde çalıştırdığı takımların bir şablonu olurdu. İkinci Milli Takım döneminde ise ay-yıldızlı ekibe değişik düzenlerde futbol oynattı. Takım tek ve çift forvet arasında gitti geldi. Aurelio'nun cezalı olduğu maçta, Hamit Altıntop'tan ön libero yaratmaya çalıştı. Malta beraberliği böyle geldi. Tecrübeli teknik adam, eleme mücadelesinde belli bir anlayışı, sistemi, iskeleti olmadığını gösterdi.

KREDİ TORPİLLİLERİ
Kadro yapısı da sistemden farklı değildi. Terim, 10 eleme maçında 34 değişik futbolcu oynattı. Yani hep bir arayış içindeydi. Diğer taraftan bazı oyuncuların kredisi hiç bitmedi. Tuncay, Emre Belözoğlu gibi isimler, kendi takımlarında oynayamamalarına ve formsuz olmalarına rağmen banko forma giydiler. Sakatlığı nedeniyle F.Bahçe'de uzun zamandır oynamayan Tümer, Yunanistan maçında Terim tarafından kurtarıcı olarak seçildi. İbrahim Üzülmez'in hücumda etkili olamayacağını bir tek Fatih Terim göremedi. Örneğin Volkan Yaman unutuldu. Yunanistan maçındaki değişiklikler de tepki aldı. Takımın gole ihtiyacı varken, Ümit Karan dışarı alındı. Kısa süre sonra 'ihtiyaç' fark edildi ve Hakan Şükür sahaya sürüldü.