Arabistanlı Lawrence-Şırnaklı Kaplan...

"Arkamızda Cudi var."
"Türkiye Irak'a girerse halklar arası savaş olur."
Türkiye dünden beri DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın bu sözlerini tartışıyor.
Kaplan ise "Bu ifadeler bana ait değil haberi veren Doğan Grubu gazetelerini mahkemeye vereceğim" diyor.
Bu sözleri sadece Doğan Haber Ajansı geçmiş olsa şüpheye düşmek mümkün ama aynı sözler terör örgütünün haber ajansı Fırat News'in haberinde de var.
Hasip Kaplan'ın siyasi gücü, duruşu, PKK'nın ajansını da mahkemeye vermeye yeter mi acaba?
Öcalan ile ilgili sorulara cevap vermemek için Neşe Düzel ile yaptığı röportajı yarıda bırakmak zorunda kalan birinin bu cesaretini göstereceğini sanmam.
Kaplan ve arkadaşları için sırtlarını Cudi'ye dayamak kolay. Gönül isterdi ki siyaset yaparken sırtlarını İstanbul'a, İzmir'e, Aydın'a ya da diğer illere de dayamayı düşünebilselerdi.
Gönül isterdi ki DTP sadece bir bölgenin değil tüm Türkiye'nin sorunlarıyla ilgili olsaydı.
Ege'deki tütün, Karadeniz'deki çay üreticisi, Kaz Dağı'ndaki altın arama faaliyetleri, Doğu Karadeniz'deki öğretmensiz köyler, büyüyen fuhuş sektörü DTP'nin ilgi alanında yok.
Başbakan'ın "PKK'ya terör örgütü demiyorlar" sözlerine atıfta bulunarak "Onların cümlelerini kullanmamızı istiyorlar" demiş Hasip Kaplan.
Kaplan'ın ya da bir fikirdaşının bu cümleyi kullanmasıyla Usame Bin Ladin'in "Ben laikliğe inanıyorum" demesi arasında bir fark yok. Buna rağmen "onlar" tanımlaması da ilginç.
"Ötekileştirmek"ten şikayet eden kendini ötekileştirir mi?
Arabistanlı Lawrence ile Şırnaklı Kaplan başlığını neden attığıma gelince:
Kaplan'ın ajan olduğu gibi bir iddiam yok. Aksine SHP ve CHP'de siyaset yaptığı dönemlerde akıllı cümlelerine de sıkça rastlamıştım.
Lawrence benzetmesinin sebebi, O İngiliz ajanının da milliyetçiliği körükleyerek iş yapma biçimidir.
Hasip Kaplan milliyetçilik üzerinden siyaset yapmayı kendine yakıştırıyor olabilir ama memlekete fena halde yazık ediyor.