Biten ilişkileri okunup bitmiş bir kitaba benzetmek moda haline geldi. İsimlerin pek bir önemi yok ama bu kervana son katılan kişi Deniz Uğur oldu.
İnsan ilk bakışta bu benzetmeye kızıyor ama taşlar da yerine fena halde oturuyor.Mesela kimi erkekler, kütüphanelerine okumak için değil gösteriş olsun diye kitap alanlara benziyor. Kimi kadınlar için kitabın içinde neler yazdığının önemi yok.
Onlar kuşe kağıda ve cildin pahalı olmasına bakıyorlar. Bir de takıntılı aşıklar var.
Onların durumu kutsal kitapları okuyan ve kalan her şeyi reddedenlere benziyor. Mantık evliliklerini ansiklopedilere, görücü usulü başlayan evlilikleri ise eşdost tavsiyesi ile alınan kitaplara benzetebiliriz.
Benzetme konusunda en sıkıntılı kitaplar şiir kitapları.
Ezberlediği tek şiiri farklı farklı kadınlara okuyan adamlar olmasa mısralar direniyor demek de mümkün olacak. Kitapların kapağını tekrar açma meselesine gelince.
Bizim çocukluk zamanımızda annelerin okuduğu cep fotoromanları ve beyaz diziler vardı.
Hepsinde hikaye birbirine benzer, sadece yer, zaman ve isimler değişirdi.
Hepsi birbirine benzese bile bazı kitaplar diğerlerinden daha çok sevilir ve sayfaları tekrar açılır. Aşk kütüphanesinde kaç kitabınız olduğu değil de okuduklarınızdan ne anladığınız önemli.
Değil mi?
Yayın tarihi: 14 Ekim 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/14//haber,0768F56EB7844CBBAF363B81E900B0F9.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.