Klasikler hala bir numara

Bir markayı marka yapan, özellikle de modada o markayı anlatan tek bir imaj, tek bir cümle olabiliyor. Bir fotoğrafı gördüğünüzde veya bir kelimeyi duyduğunuzda aklınıza ilk gelen marka hangisi ise, o; günümüz markalaşma anlayışında kendini ayırmayı, öne çıkarmayı başarmış demektir. En son yazımdan bugüne araya Milano ve Paris Moda Haftaları girdi. Ve kısaca söylemeliyim ki, her iki moda haftasında da; Gucci, Armani, Cavalli, Versace, Gaultier, Valentino, Chanel ve Dior gibi en büyük markalar, kendilerini belirgin ve ayrıcalıklı kılan renkli koleksiyonlar sundular. New York sonrası Milano'da sunulan koleksiyonların; biraz daha İtalyan, biraz daha renkli olduğu, daha kadınsı siluetler taşıdığı gözüme çarptı. 'Resim' ve 'Ressam' anahtar kelimeleriyle yola çıkan Dolce&Gabbana'nın koleksiyonu, her zamankinden daha masumdu. Beyazın ağırlıkta olduğu koleksiyonda, üzerine fırça darbeleri vurulmuş hissi veren kabarık elbiseler dikkatimi çekti. Her zamanki kadar kadınsı ama daha farklı, daha yumuşak bir koleksiyon olduğu bir gerçek.

MASUMİYET...
Aslında bu moda haftasında yer alan birçok markanın koleksiyonuna; 2008 Yaz Sezonu'nda daha çok karşımıza çıkacak olan 'masumiyet, sadelik, doğallık' akımı hakimdi. Her zaman çarpıcı renklerin, desenlerin, derin dekoltelerin, seksi kadın imajının ismi olan Cavalli'nin koleksiyonu, bu akımın en iyi örneklerinden biriydi. Göz attığınız ilk anda bile bu değişiklik fark edilebiliyor. Haziran ayında kaybettiğimiz Ferrde Milano'da koleksiyonunu sunan isimler arasındaydı. Marka şimdilik, Ferryaşarken beraber çalıştığı yaratıcı ekibe emanet edilmiş. Gördüğüm ve okuduğum eleştirilere göre; yeni koleksiyon, Ferreli değmişçesine, yaratıcısına bağlı kalınarak, gayet başarılı bir şekilde tasarlanmış. Her zamanki gibi; mankenler için özel dikilmişçesine ince işçilikli, mükemmel kesimli parçalar vardı.

ŞAPKA MODA
Paris Moda Haftası'nda ilk övgülerin; her zamanki klasik -ama her zaman da yeni görünebilen- stiliyle, hala birçok genç markanın içinden sıyrılmayı başarabilen Valentino'ya gittiğini söyleyebilirim. Balenciaga'nın, çok farklı teknikler kullanarak sadeliği tercih ettiği ayrıcalıklı stildeki koleksiyonu, yine hayal kırıklığı yaratmıyor. Lacroix'nın her siluete uygun, farklı şapkalarla tamamladığı koleksiyonu ise önümüzdeki yaz, şapkaların daha da öne çıkacağının habercisi gibiydi...