"Final oynamak istiyorum"
Fenerbahçeli futbolcu Tümer Metin, takım olarak Avrupa Şampiyonlar Ligi'ne iyi bir başlangıç yaptıklarını, bunun sonunu da getirmeyi umduğunu belirterek, ''Amacım, futbol hayatımın son baharında Şampiyonlar Ligi gibi bir organizasyonda final ya da yarı final oynamak'' dedi.
Tümer, sarı-lacivertli kulübün resmi yayın organı Fenerbahçe Gazetesi'nin son sayısına verdiği röportajda, gruptaki şanslarını değerlendirirken, sezon başında Şampiyonlar Ligi'ne katılmayı ve ondan sonra da çekilen kuraya göre düşülen gruptan çıkmanın en büyük hedeflerden biri olduğunu dile getirdi.
Deneyimli oyuncu, ''Her sene olduğu gibi bu sene de lig birinciliği hedeflerin arasında. Ancak Şampiyonlar Ligi'nde alacağımız bir başarıya daha fazla önem veriyoruz. Şampiyonlar Ligi'ne Inter maçıyla iyi bir başlangıç yaptığımız düşüncesindeyim. Ardından aldığımız CSKA Moskova beraberliği ile grupta lider konuma gelmemiz, işlerin iyiye gittiğini gösteriyor. Daha büyük hedefler peşinde koşmamız için öncelikle gruptan çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. İyi bir hava yakaladık ve bu sene ciddi bir başarı bekliyoruz'' diye konuştu.
LİGDE ÇIKIŞ YAPACAĞIZ
Geçen sezon AZ Alkmaar maçında yaşadıkları travmanın takım üzerinde hala etki yarattığını anlatan Tümer, ''Dolayısıyla o maçı, mutluluğumuzun elimizden alındığı bir maç olarak görerek, o maçtan dersler çıkartıp camiayı, taraftarı, yönetimi ve en başta futbolcuyu mutlu edecek hedeflere takım halinde kenetlendik. Kimsenin ligde aldığımız sonuçlara bakarak endişeye kapılmasını istemiyorum. Çünkü bundan sonra takım halinde çıkış yapacağız'' ifadelerini kullandı.
Tümer, Şampiyonlar Ligi'nde hedeflerinin büyük olduğunu, açıkçası final veya yarı final oynamayı düşündüğünü belirtirken, futbol hayatının sonbaharına gelmiş bir futbolcu olarak böyle bir kariyerin kendisi için çok önemli olduğunu söyledi.
Takımda tecrübeli ve enerjiyi yansıtacak genç arkadaşları bulunduğunu kaydeden Tümer Metin, iyi bir sentez oluşturduklarını anlattı.
CARLOS İLE AYNI TAKIMDA OYNAMAK BÜYÜK ŞANS
Tümer, Roberto Carlos'la aynı takımda oynamanın bir futbolcu için büyük şans olduğunu ifade etti.
Aralarındaki yaş farkının fazla olmamasına rağmen deneyimi açısından ondan çok şey öğrendiğini dile getiren Tümer Metin, ''Ayrıca çok eğlenceli bir karakter. Bize çok büyük bir enerji kattı. Aramızda olmasından son derece memnunum. Genç arkadaşlar için çok büyük bir şans Carlos'un takımımızda olması. Bırakın Roberto Carlos'la aynı takımda olmayı, aynı camia içinde olmak bile çok önemli'' şeklinde konuştu.
TEKNİK DİREKTÖRLÜĞÜ ÇOK İSTEDİĞİMİ SÖYLEYEMEM
Tümer, futbol yaşantısının bitiminden sonra teknik direktörlük yapmayı çok istediğini söyleyemeyeceğini açıkladı.
Maçlarda yedek kulübesinde bulunduğunda yerinde oturamaması ve oyuna müdahale etmek istemesini ''Yapımla ilgili bir şey'' diyerek açıklayan Tümer, ''Ters gördüğüm bir şey varsa hemen müdahale etmek isteği uyanıyor içimde. Ama şu an için teknik direktör olma düşüncem açıkçası yok. Nasıl bir teknik direktör olabileceğim sorusuna da benim cevap vermem doğru olmaz. Bunu ancak başkaları yorumlayabilirler. Bu konuda tek söyleyebileceğim şey, teknik adam olmanın sahada oynamaktan çok daha zor olduğu'' dedi.
Tümer, röportajda kendisine ''Senin için İnönü Stadı'na gidemez diyorlardı, ama sen bu sözlere aldırmadan İnönü'deki maça çıktın ve forman için oynadın'' denmesi üzerine de şunları söyledi:
''Benim açımdan tabii ki kolay değildi. Özellikle ilk maç olan kupa maçında çok stresliydim. Beşiktaşlı taraftarların tepkisi ve 5 sene Beşiktaş Kulübü'ne hizmet edip sonra İnönü Stadı'na rakip bir takımın oyuncusu olarak geldim. Ben Fenerbahçe camiasına geldiğim ilk gün şunu söylemiştim; 'Sahanın içinde olduğum sürece en iyi Fenerbahçeli'den daha iyi mücadele edeceğim.' Tabii ki insan olarak farklı şeyler yaşıyorsunuz. Ama profesyonel olarak baktığınızda da işinizi doğru yapmanızın gerektiğinin farkına varıyorsunuz. Bir profesyonel sporcu olarak giydiğimiz formanın hakkını vermek durumundayız. Duygusal olmaya hakkımız yok. Görev yaparken, renk sevgimizi kalbimizin derinliklerine hapsederek işimizi en iyi şekilde yapmak zorundayız.''
SPOR BASINIYLA HİÇ İLGİLENMİYORUM
Spor medyasına nasıl baktığının sorulması üzerine de Tümer, ''Açıkçası spor basınıyla hiç ilgilenmiyorum. Saygı duyduğum yazarlar var, ancak takip ettiğim yazarlar yok'' dedi.Tümer, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hayatı boyunca hiç futbol oynamamış, hiç futbol sahasına çıkmamış kişilere televizyonda konuşma ya da gazetede yazma imkanı verilmiş. Hayatları boyunca hiç saha içindeki atmosferi, duyguyu yaşamamış adamlar maç içindeki vuruşu, koşuşu ya da ne bileyim oyun anlayışını eleştirebiliyorsa, bu bana çok saçma geliyor.
O bu eleştiriyi yapabilir ve bir çok insan da bu eleştiriyi dinleyebilir, ama benimle yüz yüze geldiğinde yaptığı eleştirinin çok saçma olduğuna onu ikna edebilirim. Bunu o da biliyor, o yüzden çok fazla dikkate almıyorum o insanları. Çünkü ipin ucu son zamanlarda iyice kaçtı. Hakaret derecesine varan eleştirinin hak görüldüğü bir ortam oluşturulmaya başlandı.''
Son günlerde ''Biz bu kadar çok para kazanıyorsak elbette eleştirileceğiz'' gibi sözler duymaya başladığını anlatan Tümer, ''Bunlar bana çok saçma geliyor. Bu haksız eleştirilerden dolayı gerek görsel, gerekse yazılı spor medyasına fazlaca saygı duyduğum söylenemez'' diyerek sözlerini tamamladı.
Yayın tarihi: 11 Ekim 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/11//haber,F5B53424055242B3A14964215F63DD71.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.