İftarın vazgeçilmez dörtlüsü

Ramazan ayları, mutfakların en telaşlı ve yoğun olduğu aylardır. Bu ayın en büyük özelliği de iftar için sofraya konulan iftariyeliklerdir. Pide, güllaç, hurma ve zeytin ise geleneksel Ramazan tatlarının başında gelir. Hurma ve zeytin, yılın her dönemi bulunabilirken, pide ve güllaç çoğunlukla bu ayda çıkar vitrinlere. İşte iftarın vazgeçilmez dörtlüsünün özellikleri...

Güllaç (Güllü Aş)
Güllaç Anadolu orijinli bir tatlı. Çok sevilen ve yapımı kolay olan bir tatlı olmasına rağmen, nedense sadece Ramazanlar'da karşımıza çıkıyor. İftar sofralarında hafif olduğu için tercih ediliyor. Kokusu ağır geldiği takdirde, istenirse gül suyu koymadan da yapılabiliyor. Ama özelliği içine az da olsa gül suyu ilave etmek. Cevizli ve fıstıklısı çok makbul olan güllacın, artık çilekli, kivili gibi meyvelisi de yapılıyor.

Zeytin Ve Hurma
Her ikisi de iftar sofrasında mutlaka bulunması gereken, temel yiyecekler. Biri tuzlu, biri tatlı olduğu için ilk etapta kandaki şeker ve tuz eksiğini gideriyor. Bu yüzden oruç genelde onlarla bozuluyor. Cennetin meyveleri olarak da bilinen bu iki meyveyi, 12 ay boyunca bulumanız da mümkün.

Ramazan Pidesi
Aslında yıl boyunca fırınlarda pide bulmak mümkün. Ama Ramazan ayı geldiğinde oruç tutan tutmayan, herkesin sofrasında mutlaka bir pide oluyor. Ekmek fırınlarında yapılan 'Ramazan pidesi' doğal mayayla ve ekşitilmiş hamurla yapıldığı zaman güzel oluyor. Altındaki kepekli un da pidenin tavaya yapışmasını önlüyor ve farklı bir lezzet veriyor. Ayrıca besin değerini de yükseltiyor. En makbulü de gevrek olanı. Çeşitli pastaneler ve pasta fırınları da pide yapıyor ancak hepsinin lezzeti birbirinden farklı. Her ne kadar sıcak yenildiğinde mideyi rahatsız etse de, soğumuş pide de cazibesini kaybediyor. Soğuduktan sonra tekrar ısıtmak ise asıl tadını vermiyor. Dolayısıyla iftarlık pide, fırından sıcak sıcak alınıp yenmeli. Ama "Ben soğuk pide de severim," derseniz, en güzeli arta kalan pideleri sahurda yemek!