Nükhet Duru'nun bademcikleri

Bir kaç yıl önce Nükhet Duru'nun o seempatik ekran yüzüne, harika diksiyonuna ve müthiş donanımına rağmen neden bir gündüz kuşağı kadın programı yapmadığını sormuştum bu köşede. Bu fikir o günden itibaren sevgili Nükhet Duru'nun aklına bir kurt düşürmüş olmalı ki bu sezon onu tv8'deki Duru Muhabbetler programında izlemeye başladık. Eh, projenin fikir babası olduğumuza göre "Hayırlı olsun"a gitmesem, olmazdı. Ben de pazartesi günü davete icabet ederek, tv8 stüdyolarının yolunu tuttum. Hep söylüyorum, "Söyleyecek sözü olan, belli bir kültüre, vizyona, altyapıya, sanat birikimine sahip bulunanlar ekranda program yapsın" diye... Nükhet Duru konusundaki ısrarımda ne denli haklı olduğumu bir kez daha anladım. Bir kere Nükhet Duru adeta bir pozitif enerji reaktörü. "Fıkır fıkır" çalışmaya başladı mı, onun yarattığı enerji dalgası ekran başındaki herkesin aküsünü dolduruyor. Ancak, programda da dile getirdiğim gibi, erkeklerin bu programı izlemesi sakıncalı. Zira karşılarında yıllardır "taş gibi" olmayı başarabilen, bakımlı, giydiğini yakıştıran, neşeli, şen şakrak, üstelik aynı zamanda hem şarkı söyleyip, hem konuklarıyla sohbet edip, hem elişi yapıp, bir de yemek pişirebilen bir kadın görüyorlar. Eh, insan ister istemez "evdekiyle" kıyaslıyor tabii... Benden hanımlara tavsiye: Eşlerinizi "Duru Muhabbetler"den uzak tutun!.. Nükhet Duru'nun programı sadece "lay lay lom"dan da ibaret değil. Örneğin 10 liraya nasıl üç çeşit yemek pişirebileceğinizi anlatıyor. Üstelik alışverişini de semt pazarından kendisi yapıyor. El işleriyle aile bütçesine nasıl katkıda bulunulacağını öğreniyorsunuz. Kadınların sosyal ve hukuksal hakları, sağlık konuları ve yardım kampanyalarından duyurularla Duru Muhabbetler, gerçekten de şu magazin sığlığında adını hak ediyor. Bu arada Duru'nun yemeğe koyacağı malzemelere nasıl nazik davrandığını da "yerinde" gözlemledim. Diyelim soğan doğrayacak. Onlara "Gelin bakalım soğancıklarım" diyor. Patatesler anında "patatesçik" oluyor. Ancak benim bulunduğum programda "Şimdi bademciklerimi pilavın içine katacağım" demesin mi? Tabii sorumlu bir televizyon eleştirmeni olarak hemen müdahale etme gereği hissettim: "Sakın paniğe kapılmayın sevgili seyirciler. Nükhet Hanım boğazındaki bademciklerden söz etmiyor!.."