kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Ekim 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Huysuz'u yaşatmazlarsa halk üzülür

Uzun süredir ekranlardan uzak olan Huysuz Virjin, yani Seyfi Dursunoğlu; yakında 'Huysuz Şov'la yeniden seyirciyle buluşacak. Dursunoğlu, Huysuz sevgisinin hiçbir zaman bitmeyeceğini düşünüyor: Halk benimle eğleniyor, insanlara derdini unutturuyorum..
Seyfi Dursunoğlu, 75 yaşında ama ona 'yaşlı' demek imkansız. Zaten sahnede Huysuz Virjin olarak sergilediği şov, 'yaşsız' bir insan olduğunu kanıtlıyor. Uzun zamandır ekrana çıkmayan Huysuz Virjin, kasım ayında, yenilediği şovuyla yeniden seyircinin karşısında olacak. Biz de Seyfi Dursunoğlu'nun kapısını çaldık ve şimdilik uykuda olan Huysuz Virjin'i konuştuk...

* Sizi en son 'Benimle Dans Eder Misin?' yarışmasında izlemiştik. O günden bugüne neler yaptınız? Ben sık sık televizyona çıkan, sık program yapan bir insan değilim. Gelen 10 teklifin ancak birini kabul ederim veya etmem. O dans yarışması çok iyi geçti, çok izlendi. Ondan sonra daha iyi bir şey yapmam gerektiği için, o günden bugüne bana format arıyoruz. Ben çok zor beğenen bir insanım, çok didiklerim her şeyi. O yüzden bir türlü format beğenemedim. Benim beğenmediğim formatları başkaları yaptı, hepsi de çok beğenildi.

* Hangileriydi bu formatlar? Mesela 'Buzda Dans' geldi, ben 'Türkiye'de kim yapabilir bunu' diye kabul etmedim. En basiti, ben şahsen çıkmam buzun üstüne. Çıksam düşer, bir yerimi kırarım. Çünkü sadece sunuculuk yapamam ben, mutlaka çıkıp kaymam lazımdı. Bu yıl da jüri üyesi olmamı istediler, ben de 'sunuculuk yaptıktan sonra jüri üyesi olamam' dedim ve onu da kabul etmedim. Bunun dışında 'Güldür Bakalım'a jüri üyesi olarak teklif geldi, çok yetenekli insanların çıkacağını düşünmediğim için onu da kabul etmedim. Zaten program tutmadı.

ATTAN İNİP EŞEĞE BİNMEM

* Sizi jüri üyesi yapmayı istiyorlar galiba... Evet ama ben sunucu olduktan sonra jüri üyesi olmam artık. O, attan inip eşeğe binmek gibi bir şey olur. O kadar değişik tarzda bir sunuculuk yaptım ki, ondan sonra bana söz verilsin de konuşayım diye bekleyemem.

* Ama sonunda gelen tekliflerden birini kabul ettiniz ve Huysuz Şov'a yeniden başlıyorsunuz, değil mi? Evet, Show TV'de yapacağım Huysuz Şov'u. Yine çıkacağım; kantomu, yıllar önceki şovumu tekrar yapacağım. Tabii içine yeni birçok şey koyacağım. Örneğin dizilerin çok akılda kalan sahnelerini komikleştirmeyi düşünüyorum. Beni en çok isteyen kanal Show TV oldu, onlara teşekkür ediyorum. Teşekkür ediyorum çünkü beni sevmek güçtür.

* Neden öyle düşünüyorsunuz? Çünkü benim yaptığım işi anlayabilmek için, insanın kafasının çalışması, toleranslı olması, espri sevmesi, iyimser olması, zeki olması lazım. Bütün bu yetileri bir araya getiren insanlar beni sevebilir. Bütün bu yetileri bir araya toplamak da biraz güçtür. Bu bakımdan beni sevmek güçtür. Sevenler beni alkışladığı zaman, ben içimden onları alkışlıyorum, beni sevebildikleri için...

* Gelen teklifleri Seyfi Dursunoğlu olarak mı değerlendiriyorsunuz, Huysuz Virjin olarak mı? Gelen tekliflerin hepsinde reytingleri hesapladıkları için, beni Huysuz Virjin olarak istiyorlar tabii. Ben de Seyfi Dursunoğlu olarak düşünüyorum ama Huysuz Virjin olarak karar vermek zorundayım!

VAH ADAMA MI DİYORLAR?

* İnsanlar Huysuz Virjin'i seyrederken çok eğleniyor. Şovunuzu bitirdikten sonra Seyfi Dursunoğlu olarak karşılarına çıktığınızda ise herkesi hüzün kaplıyor. Bu kadar eğlenen insanlar, neden birden hüzünleniyor? Ben Huysuz Virjin olarak; doyumsuz, tatminsiz, hiçbir şeyi beğenmeyen, en güzel kendisi olan, erkeklerin karşı koyamadığı bir kadını oynuyorum. O kadına gülüyorlar. Fakat sonra normal halime girdiğim zaman, bakıyorlar ki 70 yaşlarında, halim selim bir adam. O kadınla hiç alakası olmayan bir insan. 'Bu yaşta niye bunları yapıyor, vah adama' diye düşünüp de mi hüzünleniyorlar, onu bilmiyorum işte.

* Seyfi Dursunoğlu tam bir İstanbul beyefendisi olarak tanınıyor. Ama Huysuz Virjin deyim yerindeyse 'şirret' bir kadın. Sizin gibi birinden bu kadın nasıl çıkıyor? Geçen gün bir arkadaşım bir tespit yaptı, ben de 'Acaba?' diyorum. Ben çok mutaassıp bir ailede büyüdüm, babam çok despottu; istediğimiz radyo istasyonunu dinleyemezdik, yanında bacak bacak üstüne atamazdık. Acaba çok bastırılmış duygularım vardı da, baba baskısından kurtulduktan sonra hepsini ortaya mı çıkardım, diye düşünüyorum. Belki de olabilir.

HUYSUZ VİRJİN YAŞLANMIYOR

* Yani belki de Huysuz Virjin sizin bilinçaltınızda yaşayan bir karakter... Olabilir. Bastırılmış bir karakterdi o ve çıktı, ama feci bir şekilde çıktı (gülüyor).

*
Huysuz yıllardır hayatımızda ve bu süreç içinde Türkiye büyük değişimlerden geçti ve geçiyor. Huysuz kendisini nasıl uyduruyor bu değişime? Huysuz uydurmuyor kendini, Huysuz yine aynı Huysuz. Ama bütün o değişim içinde Huysuz'a bir yer verilmiş, o bir sahne karakteri... Onu küçücükken sevmeye başlıyorlar, büyüdükçe Huysuz sevgisi de büyüyor. Onun için de Huysuz Virjin eskimiyor, yaşlanmıyor ve sevilmeye devam ediyor kanısındayım.

* Huysuz'u döneme uydurayım diye bir kaygınız yok mu yani? Hayır, hiç öyle bir kaygım yok. Ben dini espri yapmam, sporla ilgili espri yapmam, siyasetle ilgili espri yapmam. Bunun üçü de tehlikeli konulardır, antipatik olabilirim. Fener'i tutuyorum desem, Galatasaraylı kızar bana. O bakımdan bu üç konuya hiç girmem. Ben de daha ziyade seksle ilgili konuşmalar yapıyorum. Onu kontrol edemediğim zamanlarım da oluyordur. Onun için de zaman zaman mutaassıp kitle tarafından çok hoş karşılanmayabilirim. Belki biraz daha kontrollü olmak gerekebilir.

* Son dönemde, 'Türkiye Malezya olur mu?' tartışmaları yapılıyor. Böyle bir dönemde, seks konuşmayı seven Huysuz fazla kaçar mı acaba diye düşünüyor musunuz peki? Valla Huysuz'u yaşatmazlarsa halk üzülür. Çünkü halk benimle eğleniyor, insanlara derdini unutturuyorum. Huysuz'u hangi düşüncede hükümet gelirse gelsin yaşatması lazım. İngiltere'de kraliçe, televizyonlarda komedi yapan sanatçıları, insanlara moral veriyorlar diye ayda bir çaya davet ediyor.

* Cumhurbaşkanının sanatçılara verdiği davet size de geldi mi? Hayır, gelmedi. Böyle bir şey beklemiyordum zaten.