kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Eylül 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Bir küstah küratör!..

ADAMI da, yaptığı komik sergiyi de ciddiye almadığım için, Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti ve Kurtuluş Savaşı hakkında söylediklerine de zerre aldırış etmedim..
Ama bizim medyadaki Atatürk'e saldırmak için fırsat, bahane arayanlar işi büyüttü.. Çin asıllı Amerikalının ağzından en kutsal değerlerimize saldırılmaya başlanınca susmak zor oluyor.
Kurtuluş Savaşı'na "Dayatma" diyebilecek bir küstaha İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın hele de tanıdığım en büyük Atatürkçülerden Şakir Eczacıbaşı'nın nasıl tahammül ettiğine şaşıyorum. Dayatmayıp ne yapacaktık?. Amerikan Mandasına mı girecektik, İngilize sömürge mi?.
Allahın Çinlisinin iki yazı okuyup Atatürk'e sallamasını kutsal, bir üniversitenin buna yanıt vermesini ayıp bulacak kadar Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarına Allah akıl fikir ihsan etsin, ne diyeyim..
Dünyanın parasını alarak geldiği ülkede saçma sapan şeyler sergileyen küstah Amerikan Çinlisinin iddialarının tartışılabilir, tartışılması gereken şeyler olduğunu söyleyen vakfa da bir çift lafım var..
Diyelim tartışılır.. Ama zamanı tam da bugün müydü?. Yazılanları, söylenenleri görmüyor, duymuyor musunuz?.
İKSV yeni bir misyon mu edindi, Atatürk'e saldırmanın en yoğun olduğu dönemde yangına körükle gitmek de sanatın işlevleri arasında mı, Şakir Bey?.
Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi Erdal Kara'dan bir mektup aldım. Diyor ki..
"Bienal 90'lı yıllarda başka bir görünümdeydi. Gerçekten iyi küratörler ve iyi sanatçılar gelirdi. Öyle iyi sanatçılar gelirdi ki, "Vay be, bu adam İstanbul'a nasıl gelmiş" diye şaşırırdık. Büyük isimlerdi onlar. Ama 2000'lerle birlikte o dönem bitti. Günümüzde bienal, Anglo-Saxon kültürün toplumumuza dayattığı ve "İşte sanat budur, siz bunu yapmalısınız, bunları örnek almalısınız" diye başımıza kaktığı, gerçekten, bireyden uzak, mekanik ve dayatmacı bir etkinlik halini aldı. Bir yerde küreselleşmenin, kültür emperyalizminin görsel sanatlar ayarını oluşturdu. Tabii düşünsel açıdan da öyle oldu. En azından Bienalin teması bile bunun kanıtı; Küresel Savaş Çağında iyimserlik. Neyin iyimserliği?. Bu mudur iyimserlik? Gidip, Irak'ta, Kerkük'te Bağdat'ta göstersinler sahte iyimserliklerini. Konu sahte, yapay ve politik olunca, tabii gösterecekleri işler de, sizin yazdığınız gibi sahte, yapay oluyor. İşin politik kısmına gelince, o da Bienalin Çinli Küratörünün sözleriyle ortaya çıkıyor."