Ağır eleştiriyor!..

-Evliliğinizi 10'ar yıllık dönemlere ayırıyorsunuz. Hangi dönemi daha zor yaşadınız? - M.A.B: 20 yıl Belçika'da geçti. Birbirimize kenetlenerek yaşadık. Evliliği çok güçlü bir zemine oturttuk. Baş başaydık. Beş kuruş parası olmayan iki insandık. Ne yaptıysak birlikte yaptık. Aynı oranda sıkıldık, sevindik. Bizi kötü yönde etkileyecek insanlar yoktu. Arkadaş çevremiz aynıydı. 365 gün üretkenliğe iten bir çevre vardı. - C.B: Türkiye'ye döndükten sonra Mehmet Ali'ye çok destek oldum. Hâlâ böyle. İşe alacağı insana kadar her şeyi anlatır.

- Birand'ı işiyle ilgili eleştirdiğiniz olur mu? Mesela her gün mutlaka onu izliyor musunuz? - C.B: Üzüleceğini bilsem bile söylerim. "Bugünkü atv'nin haberi sizinkinden iyiydi, niye böyle abuk sabuk konuştun, vs." diye ağır bir şekilde eleştiririm. - M.A.B: O zaman ben de sinirleniyorum. Eğer onları demese, "İyiydin," dediği zaman inanmayacağım. Her haberden sonra Cemre'yi mutlaka arar, "Nasıldım?" diye sorarım.

- Birand, anchormanlikte üçüncü senesine girecek. İlk zamandan bu yana katkınızla, eşinizin haber sunarken düzelttiği ne var? - M.A.B: Duruşumu düzelttim. - C.B: En çok eleştirdiğim, biriyle sohbet ederken olur olmadık bir şeyde kahkaha koparıyor. O yalancı bir gülme. "Niye gülüyorsun, küçük bir tebessüm et ve geç," diyorum. Artık gereksiz gülmüyor. - M.A.B: Zaten Cemre'nin favorisi Ali Kırca'ydı. Artık (kahkahalarla gülüyor) beni izliyor. Ama atv'yle zap yaptırıyorum mutlaka. Kimi günler "Ali'nin haberleri seninkinden daha iyiydi," diyebiliyor.