Bir güvercin vurdu ve hayatı değişti
İLİŞKİLİ HABERLER
Bir güvercin vurdu ve hayatı değişti
-Doğayla ilişkiniz nasıl başladı?
- Doğaya ilgim babamın avcı olmasından kaynaklanıyor. Kolejde okurken herkes okulu erkek arkadaşlarıyla buluşmak için kırarken, ben babamla ava gitmek için kırardım. Sonra 16 yaşımda ava olan merakım bitti. Babamla yaban güvercini avına gitmiştim. Nişan aldım ve bir tanesi yere düştü; yaralı ama hâlâ canlıydı. O kuşu kanlar içinde görünce, hayatımda yeni bir evre başladı. Artık avcılık benim için bitmişti. Öldürmenin ne kadar gereksiz olduğunu anladım.
- Peki DHKD ile hayatınız nasıl değişti?
- Öncelikle çevre konularına yaklaşımım değişti. Derneğin kuruluş yıllarında çevre, toplumda pek bir şey ifade etmiyordu. Genelde insanlar "Çevre korunması mı? Benim de çevrem geniştir," diyorlardı... Artık Türkiye'de havanın, suyun ve toprağın kısıtlı olduğu anlaşıldı. İkinci gelişme olarak da Türkiye'de doğal alanlar ile nesli tükenmekte olan hayvanların korunması fikri yaygınlaştı. Su kaynaklarının tükenmekte olduğu ve suyun çok daha iyi yönetilmesi gerçeği yaygınlaştı. Toprağımız da aynı şekilde yok oluyor. Tarıma elverişli topraklarımızın üstüne sanayi alanları, yollar, barajlar yapılıyor. Bu tip konularda vakıf yaptığı çalışmalarla birçok konunun altını çizdi.
- DHKD ile ilişkiniz sürüyor mu?
- DHKD'de 20 yıl aktif olarak çalıştım. Tabii çevrecilik kolay bırakılmıyor. Dünyanın gidişi o kadar kötü ki... İnsanlar hep bir şeylerin peşinde. Kimi politik, kimi ekonomik şeylere ağırlık veriyor. Halbuki gezegenimiz yok oluyor. Nüfus artışını durdurmak ve tüketimin azalması gerekli. Her iki konuda devamlı bir artış var. Bu vurdumduymazlık beni düşündürüyor.
İLİŞKİLİ HABERLER
Bir güvercin vurdu ve hayatı değişti
Yayın tarihi: 29 Eylül 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/29/ct/haber,D359D335370F4DCE98D447D6887F420B.html
Tüm hakları saklıdır.