Üç puan elbette Beşiktaş'a yakın

Türkiye de ilk kez seyircisiz bir derbi oynanacak. Bu ortam hangi takımın lehine? Derbi maçları futbol sevgisini taraftarlara yaşatacak tarihi bir buluşmaydı. Artık o da yok. Seyircisiz derbi futbol sevgisini öldürdü. Elbette; Galatasaray seyircisi yoksa sahaya su atmak da olmayacak. Ama Galatasaray'a maç kazandıran o müthiş gerilim de olmayacak. Beşiktaş için bu avantaj. Ama; Beşiktaş'ın seyircisinin günahı nedir ki bu maçta yerini alamıyor. (Bu maç Fenerbahçe adına daha çok önemli. Beraberlikte fark 7'den 5'e iner. Dikkat!) Milli maç arasına kadar iyi giden Beşiktaş, aradan sonra tökezledi. İlk derbinin bu sürece gelmesi Beşiktaş için iyi mi? Üç puan hangi tarafa yakın. Neden? Beşiktaş, milli maçtan sonra toparlanmaya başladı. Çok iyi bir çıkış yapan Galatasaray da Sion maçından sonra inişe geçti. Bu şu demek: Galatasaray'ın grafiği düşüyor. 3 puan elbette Beşiktaş'a yakın. Zaten G.Saray bu kaleci ve savunma anlayışıyla asla Beşiktaş'ı durduramaz. Çünkü:
1- Beşiktaş koşarak, tempo yükselterek ve pres yaparak oynuyor.
2- Beşiktaş yenilgiyi asla kabul etmiyor.
3- İki teknik adam arasındaki futbol felsefesinde benzerlik çok. Ama bir ayrılık var. O da şans.. Sağlam çok şanslı bir teknik adam. Son dakika golleri ile maç kazanan hoca. Komik gelecek ama bir de Sağlam'ın, "Çaylak antrenör" şansı tutarsa Feldkamp gibi bir "Yaşlı kurt" tarihi hezimete uğrayabilir!

NOBRE'YLE OLMAZ
Cisse'nin cezası Ricardinho'nun sakatlığı Beşiktaş'ın orta alanını nasıl etkiler? Beşiktaş'ın tek silahı takım oyunudur. Ama takım içinde star yaratamazsan Beşiktaş sıradan bir takımdır. Bu da her derbiyi kaybetmek anlamına gelir. Elbette Cisse'nin yokluğu önemlidir. Ricardinho'nun yokluğu da önemlidir. Çünkü bu 2 yıldız oyuncu derbi stresinin rahat taşıyacak oyunculardı. Şunun altını çizelim. Böyle bir ortamda bu maçın tüm yükünü Delgado tek başına omuzlayabilir. Beşiktaş'ın lideri olarak maça damga vurabilir. Bu Delgado adına çok önemlidir. Hem iyi oynayarak kariyerini parlatmak hem de rakip takımın büyük oyuncusu Lincoln'ün karizmasını çizmek gibi bir misyon yüklenebilir. Zaten bu maçın kaderini futbol olarak değiştirecek en önemli isim Delgado'dur. G.Saray, Sion maçında kanatlardan çöktü. Beşiktaş ise hücumlarda kanatlara öncelik veriyor. Kanatlarda nasıl bir çarpışma bekliyorsunuz?. Beşiktaş, kanatları ikişer oyuncu ile kullanan bir takım. Bu nedenle; Türkiye'de en yüksek yan orta ile oynayan bir takım. Ama sorun şurada. Bu yan ve yüksek ortalardan kaç tanesi Bobo veya Nobre ile buluşturuldu. Bu yüksek toplarla kaç gol kazanıldı? İşte Beşiktaş'ın sorunu burada. Bu maç için önemli nokta şu; G.Saray'ın sorunu da hava toplarında değil; yerden gelen toplarda ve ara paslarda. Beşiktaş silahlarını havadan yere indirmek zorunda. İşte bu pozisyonlarda Tello ve S.Özkan'ın çizgiden içeri giren bindirmeleri ve arka direk vuruşları gol olabilir. Beşiktaş bu maçta gollerini orta göbekten ve yerden atacaktır. Önemli nokta şu; Beşiktaş Nobre-Bobo ikilisini aynı anda oynatacak mı? (Nobre ile başlamak orta sahayı G.Saray'a vermek demektir. Bu da Lincoln'e oyun alanı bırakır)